Buradasınız
Yaşasın 1 Mayıs, Yaşasın Örgütlü Mücadelemiz
Bursa ve Manisa’dan öğrenciler
1 Mayıs işçilerin uluslararası birlik, mücadele ve dayanışma günü. Hayatın her alanında ve her anında emeği sömürülen işçilerin taleplerini haykırdığı, gücünün farkına vardığı bir gün. Böyle bir günde biz de, işçi sınıfının kazanılmış haklarını çalanlara, ekonomik krizin bedelini bize ödetmek isteyenlere, geleceğimizi karartmaya çalışanlara, bizlere yoksulluğu ve sefaleti reva görenlere hayır demek için işçi sınıfının gençleri olarak alanlardaydık.
1 Mayıs’a UİD-DER ile katılmaktan da ayrı mutluyuz. Çünkü 1 Mayıs geleneğine yakışır bir şekilde 1 Mayıs’ı coşkulu ve enerjik bir şekilde kutladık, hep beraber halaylar çektik, umudumuzu yeşerten şarkılar söyledik. 1 Mayıs’ın ruhunu sloganlarımızla, kalplerimizin derinliklerinde bir kez daha hissettik. Bakırköy meydanındaki sloganlarımızı sadece kendimiz için değil; dil, din, ırk gibi ayrımlardan uzak olarak; dünyada emeği sömürülen, yoksulluğa itilen tüm işçiler ve emekçiler için haykırdık. Çünkü bizleri ne kadar ayrıştırmaya çalışırlarsa çalışsınlar biz bilinçli işçi sınıfı gençliği olarak birlikte olursak güçlü olabileceğimizi biliyoruz. Ekonomik krizin büyümesiyle birlikte patronlar bizlerin emeğini daha çok sömürmek, kazanılmış haklarımızı da elimizden almak istiyorlar. Eğer bizler işçi sınıfı olarak bir araya gelemez ve sınıfsal çıkarlarımız temelinde ortak hareket edemezsek, patronlar sınıfının saldırılarına karşı koyamayız. Bunun için gençler olarak 1 Mayıs’a sahip çıkıyoruz.
Kapitalizm biz gençler için asla mutlu bir gelecek vaat etmiyor, edemez de. Biz bunun farkındayız, bugünün öğrencileri yarının işçileri olarak biliyoruz ki işsizliğin, açlığın, savaşların olmadığı bir dünya mümkün. Eğer bizler de geleceği yaratan gençler olarak, sınıfımızın mücadelesine katılırsak herkesin barış ve tokluk içerisinde yaşayabileceği bir dünyayı kurabiliriz!
Son Eklenenler
- Siyasi iktidar ve sermaye sınıfı yasa kural tanımadan işçilerin haklarını gasp ediyor. Bu saldırılara işçilerin cevabı ise mücadele etmek, boyun eğmemek oluyor. 7 Martta greve çıkan Lezita işçileri, 17 Martta Manisa Turgutlu’da yürüyüş ve basın...
- İşçilerin mücadele örgütü UİD-DER’in, “Geçmişten Geleceğe Yaşasın 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü” şiarıyla düzenlediği etkinlikler dizisi İstanbul Avrupa Yakası ve Mersin’deki etkinliklerle son buldu.
- Kocaeli İSİG Meclisi ve Eğitim-Sen 1 No’lu Şube, MESEM aracılığıyla öğrencilerin sermaye için çocuk işçi yapılmasına karşı 16 Martta basın açıklaması düzenledi.
- Patronlar iş barışını “patronla işçi arasında uyum, saygı ve güven ortamı” olarak tanımlıyorlar. Peki, patronun işçiyi sömürmesi üzerine kurulu bir sistemde saygıdan, barıştan söz edebilir miyiz? İş barışı söylemini dillerinden düşürmeyen patronlar...
- Malum, Şubat ayını geride bırakıp baharın gelişini müjdeleyen Mart ayına girdik. Fakat içimiz bahar sevinciyle dolmak bir yana daha da kararıyor. Ama bunun tek nedeni hava değil. Atalarımız “Mart kapıdan baktırır, kazma kürek yaktırır” demişler....
- Ücretlerimizin yükseltilmesini talep ettiğimiz her dönemde, biz işçilere “açgözlü”, “nankör” yaftası yapıştırılır. İktidar sahiplerinden tutun da, daha fazla kâr etmek için hayatlarımızı cehenneme çeviren patronlara kadar sermaye sınıfının zihniyeti...
- İşçilerin pek çok sektörde hak gasplarına karşı verdikleri mücadeleler sürüyor. Antep’te bulunan Sayın Tekstil fabrikasında 200’ü aşkın işçinin ek zam talebiyle 9 Martta başlattığı iş bırakma eylemi devam ediyor. 14 Martta sendikaları BİRTEK-SEN’le...
- Toplumun ezenler ve ezilenler olarak ikiye bölündüğü bir sistemde gerçek adalet ve barış olamaz. Ama gerçek adaleti ve barışı isteyenler olur ve onlar ezilen sınıflardır, kadın erkek işçiler ve emekçilerdir. Dünden bugüne Fransa’dan Türkiye’ye...
- Hepimizin bildiği üzere kısa bir süre önce 2023-2025 MESS Grup Toplu İş Sözleşmesi grev aşamasında son buldu. Birden çok fabrikada MESS’e bağlı olsun veya olmasın hareketli süreçler yaşandı. Çünkü alınacak ücret başka fabrikadaki işçilerin alacağı...
- Pek çok işçi kardeşimiz grev ve direnişlerde “biz ekmeğimizin peşindeyiz” derler. Bununla ekmeklerini korumak dışında bir amaçları olmadığını anlatmaya çalışırlar. Fakat kısa zamanda ekmeklerini koruyabilmek için sendikaya üye olma, grev, gösteri,...
- TÜİK’e göre Türkiye’de göreli yoksullaşma da azalıyormuş! Ülkedeki ortalama gelirin yüzde 50’si yoksulluk sınırı olarak kabul edildiğinde 2013 yılında göreli yoksulluk oranı yüzde 15 iken 2023 yılında yüzde 13,9’a düşmüş. Pek çok uzman Cumhuriyet...
- Erzincan İliç’te bulunan siyanürlü altın madeninde meydana gelen faciada 9 madenci kardeşimiz hâlâ göçük altında. Siyanürlü liç yığınının çökmesinin ardından siyanürün yanı sıra çeşitli ağır metaller de suya ve toprağa karıştı. Madenin sahibi yerli-...
- Çalıştığım işyerinde Tuncay isimli bir arkadaşımız var. Tuncay eşinden ayrılmış, çok şeker bir oğlu var, hayatta belki de tek tutunacağı dal o kalmış. Gözlerinde “şişe dibi” diye tabir edilen bir gözlük, ayağının biri topal, iki kulağında da işitme...