Buradasınız
Biz Bir Aile miyiz?
Sancaktepe’den bir eğitim emekçisi
Patronundan “biz bir aileyiz” cümlesini duymayan yoktur. Emin olun bu lafı krizin kendisini daha çok hissettirmeye başladığı bugünlerde daha çok duyacağız. Peki, gerçekten patronlarla işçiler bir aile olabilir mi?
Ben özel okulda çalışan bir eğitim emekçisiyim. Geçenlerde işverenimiz bir toplantı yaptı bizimle. Malum, kriz kapıyı çalınca tatlı kârları düşer mi diye endişe etmiş. Konuşmasına “biz bir aileyiz” cümlesiyle başladı. “İşimize sahip çıkalım, çocuklarımıza (siz bunu müşteriler diye anlayın!) sahip çıkalım, burası bizim ekmek kapımız, hepimiz buradan geçiniyoruz” minvalinde sözlerle devam etti. İçimizde emekli olduğu halde çalışmaya devam eden bir arkadaşımız “Biz ailenin en küçük hissedarıyız ki sadece bir maaş alıyoruz” dedi şakayla karışık. Patron o an sadece gülümsemekle yetindi, diğer arkadaşlarımız hiçbir tepki göstermediler. Herkes biliyordu ki bu şakayla karışık söylenen şey aslında gerçekti ve bir sitemdi.
Gerçekten de sadece birkaç karşılaştırma yaparak hiç de bir aile olmadığımızı anlamak mümkün. Bir kere kazancımız bir değil. Patron kârına kâr katıp sermayesini büyütürken biz birkaç kuruş kenara ayırabilirsek kendimizi şanslı sayıyoruz. Çoğunlukla ayın sonunu getiremiyoruz ya da ihtiyaçlarımızdan kısarak geçinmeye çalışıyoruz. Benim bildiğim aileden birinin maddi ya da manevi bir ihtiyacı olduğunda aile bireyleri elinden geleni yapmaya çalışır. Ama ben çalıştığım hiçbir işyerinde bir patronun bana ya da bir başka işçiye destek olduğunu görmedim. Aksine sorunlarını işyerine yansıtan işçi performansının düştüğü gerekçesiyle kötü işçi olarak damgalanır. İşe giderken toplu taşıma araçlarını kullanan işçiler bilirler. Her sabah büyük bir yarış içinde işyerimize varmak için çabalarız. Kahvaltı yapmak lükstür. İşimize geç kalmayalım da varsın kahvaltı etmeyelim! Aç acına bindiğimiz tıklım tıklım otobüslerle, minibüslerle saatler sonra ulaşabiliriz işyerine. Bu kadar gayretle işyerine vardığımızda genellikle patron dışında bütün çalışanların hazır kıta olduğunu görürüz. Çünkü patronların işe erken gelmek gibi bir derdi yoktur. Hele bir de İstanbul’da çok sık yaşadığımız trafik sorunu yüzünden geç kalırsak vay halimize! Ya ücretlerimizden kesilir ya da bununla tehdit ediliriz. Her gün işe gelmek için ne sıkıntılar yaşadığımız patronların umurunda değildir.
Peki, sormak gerekmez mi, bu nasıl bir aile ki cefasını biz çekiyoruz, sefasını patronlar sürüyor? Bu nasıl bir aile ki, zararda ortak edilirken kârda lafımız edilmiyor? Patronlarla işçiler arasında bu kadar eşitsizlik varken bu “biz bir aileyiz” lafı pek komik kalıyor ama güldürmüyor!
İSTEMEM
- Ekonomik Sorunların Kaynağı Bulundu: İşçi ve Emekçiler!
- Vergiler Patronlardan Kesilsin!
- Soğanı Bile Lüks Hale Getiren Bu Rejim Gitmeli!
- Bakandan Dâhiyane Buluş: Kış Tatili!
- Bizim Yoksulluğumuz, Onların Yalanları Büyüyor
- Nasıl Küçüldük, Kimi Büyüttük?
- Bir İşçi Çocuğunun Gözünden Hayat Pahalılığı
- “2023’ü Beklerken” Neler Oldu?
- Zamlardan Haberi Olmayanlar da Var!
- Enflasyonu Asgari Ücret Zammı mı Arttırıyor?
- Büyüdüğümüzü Hissedebiliyor musunuz?
- Evsiz Kalmak mı Mücadele Etmek mi?
- Ekmeğimizi Büyütmek İçin!
- Haklı Olan Biziz!
- İktidarın Enflasyon Masalı
- Yağa Neden Zincir Vuruluyor?
- Yüksek Elektrik Faturalarına Tepkiler Sokaklara Taştı
- İşten Çıkarma Yasağı Sona Erdi, Saldırılar Başladı!
- Doların Yükselmesi Bizi İlgilendirmez mi Dediniz?
- Maaşlar Eriyor: Bu düzen Değişmeli!
Son Eklenenler
- Siyasi iktidarın ve sermaye sınıfının saldırıları arttıkça işçi ve emekçilerin çalışma ve yaşam koşulları kötüleşiyor, iş cinayetleri sürüyor. Bu koşullarda düşük ücretlere, sendikal baskılara, ağırlaşan çalışma koşullarına karşı pek çok sektörde...
- İşçi Sınıfının Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü 1 Mayıs yaklaşırken UİD-DER temsilciliklerinde “Sermayenin ve İktidarın Saldırılarına Karşı 1 Mayıs Ruhuyla Mücadeleye!” başlıklı etkinlikler gerçekleştirildi. 20-21 Nisanda...
- Son yıllarda mülteci, göçmen, sığınmacı ve yabancı sözlerini çok duyduk, duymaya da devam edeceğiz. Nedeni dünya üzerindeki 8 milyar insanın neredeyse 300 milyonunun, doğup büyüdükleri, yaşadıkları topraklardan kaçmak zorunda kalmalarıdır. Ve...
- Yunanistan’da en büyük işçi sendikası olan Yunanistan İşçi Sendikaları Konfederasyonu’nun (GSEE) çağrısıyla artan hayat pahalılığını protesto etmek amacıyla bir günlük genel grev gerçekleştirildi. 16 Nisan’da yüzbinlerce işçi ve emekçi başta Atina...
- Ben Mersin’den, sendikasız bir fabrikada çalışan metal işçisiyim. Yaşamımı devam ettirebilmek için ben de sizler gibi çalışmak zorundayım. Çalıştığım fabrikada birçok sorunla karşı karşıyayız. Bu sorunlar Türkiye’de işçilerin genelinin yaşadığı...
- Türkiye’nin her yerinde pıtrak gibi çoğalan özel okullar, bir süredir ülke gündemine pek çok sorunla birlikte yerleşmiş durumda. 22 yıldır sanayi şehri Bursa’da çalışan bir özel okul öğretmeniyle sektördeki sorunlar üzerine gerçekleştirdiğimiz...
- 7 Martta greve çıkan Lezita işçileri, 17 Martta yürüyüş ve basın açıklaması gerçekleştirdi. Grevlerini sürdüren Lezita işçileri patronun grev kırıcılığına karşı da mücadele ediyor. 18 Martta Ankara’ya yürüyüş başlatan Agrobay işçileri, 21 Martta...
- İktidarın desteğini arkasına alan patronlar işçilerin haklarına pervasızca saldırıyor, işçiler mücadele ediyor. Adıyaman Besni’de Mega Polietilen fabrikasında ücret gaspına karşı başlayan direniş sonuç verdi, işçilerin 2 aylık ücretleri yatırıldı....
- Birleşik Metal-İş Sendikası Gebze 1 No’lu Şubenin örgütlü olduğu Mersen’de işçiler, sendika ve toplu sözleşme hakları için 19 Nisanda greve çıktı. Sendikadan yapılan açıklamada şu sözlere yer verildi: “Fransa sermayeli Mersen’in merkez yöneticileri...
- İşçi Dayanışması’yla tanışmış işçi kardeşlerimiz, gazetemizin kendilerinde yarattığı değişimi çok iyi bilir. UİD-DER ile yolları kesişen her işçi kardeşimizin zihni açılır, doğru bir ifadeyle dünyaya ve her şeye sanki üç boyutlu bir gözlükle bakar...
- Bu dünyaya sadece çalışmak için gelmiş gibiyiz. İşyerinde arkadaşlarımın ağzından sürekli şu sözler dökülüyor: “Ya biz bu dünyaya çalışmak için mi geldik? Evde iş, fabrikada iş… Sürekli bir döngünün içinde dönüp duruyoruz. Neden bu kadar çok...
- Türkiye’de seçimler öncesinde çok sayıda emekli eylemi gerçekleşti. Emeklilerin yaşadığı sorunların sandığa yansıyarak yerel seçimleri etkilediği herkesin malumu… Sorunlarımız bitmedi ve seçim sonrasında da emekliler olarak taleplerimizi haykırmaya...
- Merhaba dostlar; bizler İstanbul’dan bir grup öğretmeniz. 1 Mayıs’a yaklaşırken duygularımızı siz işçi kardeşlerimizle paylaşmak istedik. Öncelikle her sene olduğu gibi bu sene de 1 Mayıs coşkusunu haftalar, aylar öncesinden hissetmeye başladık. O...