Buradasınız
Hak Gasplarına Karşı Uyanık Olalım!
Sefaköy’den bir işçi
Patronlar sınıfı her fırsatta biz işçilerin haklarına saldırmaktan geri durmuyor. Kendi ürünleri olan ekonomik krizi bahane ederek milyonlarca işçiyi işten attılar ve haklarımızı gasp ettiler. Hak gasplarının başında kıdem tazminatı önemli bir yer tutuyor. Patronlar sınıfı işten attıkları işçilerin büyük çoğunluğuna tazminat ödememekte veya eksik ödemektedir. Yıllarca aynı fabrikada çalışan işçiler bir kuruş bile tazminat verilmeden veya alacakları ödenmeden işten atılıyor. Kıdem tazminatını hak etmek için bir işyerinde bir yıl çalışmak yetiyor. Bir fabrikada 5 yıl çalışan bir işçi işten atıldığında en son brüt ücret üzerinden 5 yıllık tazminat alması gerekirken, asgari ücret üzerinden 3 yıllık kıdem tazminatını alıyor. Çünkü işçi işe girdiğinde 2 yıllık sigortası yatırılmadığı için 3 yıl çalışmış gibi kabul ediliyor ve tazminatı ona göre hesaplanıyor. Bu durum fabrikalarımızda, işyerlerimizde sürekli karşılaştığımız bir vaka. İşçi arkadaşlarımıza neden iki yıl eksik diye sorduğumuzda “Beş yıldır çalışıyorum ama üç yıllık sigortam var, daha öncesi sayılmaz ki” diye cevap işitiyoruz.
Halbuki işçinin sigortaya kaydının yapılmaması bir suçtur ve de tazminat için sigortalılık kaydı gerekli değildir. Önemli olan işçinin işyerinde çalışmış olduğu süredir. İşçi 2 yıllık sigorta primin yatırılmadığını mahkeme yolu ile ispatladığında patron işçinin geriye dönük olarak sigorta primini üstelik de cezalı olarak yatırmak zorundadır.
Hak gaspı eksik süreyle de bitmiyor. Örneğin bir işçinin aldığı net ücret 1200 TL ise işçinin brüt maaşı (yani devlete ödenen vergiler, sigorta primleri vs. düşülmeden önceki tutarı) 1676 TL dir. Bu işçi beş yıllık kıdem tazminatı olarak 5x1676= 8380 TL ücret alması gerekirken, tazminatı asgari ücret üzerinden, yani 5x760=3800 TL olarak hesaplanıyor. Sebep olarak da sigortanın asgari ücret üzerinden ödendiği söyleniyor. Yani hem tazminatımız talan ediliyor hem de primimiz eksik ödeniyor. Oysa sigorta priminin aylık brüt kazancımız olan 1676 üzerinden ödenmesi gerekir ve ücretin eksik gösterilmesi suçtur.
Bu tür durumlarla karşılaşan işçilerin ilk yapması gereken, tazminatını bu işi bilen birine hesaplatmadan çıkışının altına imza atmamaktır. Eğer tazminatı patron tarafından şu ya da bu şekilde eksik ödenmek isteniyorsa, işçi alması gereken tazminat bedelinin gerçekte ne olduğunu patrona söylemeli ve bunun altında bir tazminata razı olmayacağını belirtmelidir. Çoğu kez, işçinin çıkışını imzalamayacağını ve avukata başvuracağını söylemesi bile patronun geri adım atmasına ve işçiye yasal tazminatını ödemesine yetmektedir. Birçok işçi arkadaşımız bu şekilde davranarak, yani hakkını arayacağını ve bilinçli olduğunu göstererek, tazminatını gasp edilmekten kurtarmıştır.
Patronlar bizlerden gasp ettikleri paralarla yeni fabrikalar kurarken, yatlar katlar alırken, biz işçiler açlıkla boğuşmak zorunda kalıyoruz. Adeta vampir gibi kanımızı emiyorlar. Çalışma koşullarımız kötü, ücretlerimiz düşük, hiçbir iş güvencemiz yokken bir de tazminatlarımız gasp ediliyor. Biz işçiler örgütsüz ve bilinçsiz oldukça bu hak gaspları olacak. Ancak örgütlenip bilinçlendikçe patronlar sınıfına karşı durabiliriz. Hak gasplarına karşı uyanık olmalıyız. Hakkımızı yedirtmemeliyiz. Onlarca yıllık emeğimize sahip çıkmalıyız. İşçiler örgütlüyse güçtür. Bütün işçi kardeşlerimizi işçilerin derneği olan UİD-DER’e davet ediyorum. Gelin örgütlenelim, bilinçli işçiler olarak patronların çarkına çomak sokalım.
- Avukatlar Anlatıyor: Yasalar Yetmez, İşçi Sınıfını Örgütlülük Kurtarır
- İşsizlik Fonu Yine Patronların Hizmetinde
- Asgari Ücretin Vergi Dışı Bırakılması ve Asgari Geçim İndirimi (AGİ)
- Buzdağının Görünmeyen Kısmı: Meslek Hastalıkları Gerçeği
- Grev Kırıcılığı ve Grev Hakkı
- Kazı Bağırtmadan Yolma Meselesi: Vergi
- Patronun Keyfi Kısa Çalışma Uygulamasına Karşı Dava Açan İşçi Kazandı
- Şimdi de İstirahat Parasına Göz Diktiler!
- Kod 29 ve SGK’nın Algı Oyunları
- Kod 29 Mağduriyeti Ortadan Kalkıyor mu?
- Kölelik Düzeninin “Yeni Normali”: Uzaktan Çalışma
- Yasal Olan Meşru mudur?
- Tazminatsız İşten Atma Saldırısı: Kod 29
- Patronların Pandemi Saldırısı: Kod 29!
- Çalışma Yaşamında Orman Kanunları
- Sigorta Hakkımız Gasp Ediliyor
- Sermayenin Elindeki Kamçı: Pandemi
- Tamamlayıcı Emeklilik Sistemi, Kıdem Tazminatımızın Elimizden Alınmasıdır
- Sokağa Çıkma Yasaklarıyla Birlikte Telafi Çalışması Yaygınlaşıyor
- Kısa Çalışma Ödeneği ve Ücretsiz İzin Uygulaması
Son Eklenenler
- Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) 30 Kasımda Ankara Tandoğan Meydanında “Geçinemiyoruz! Yoksulluğa Karşı Mücadelede Birleşiyoruz” şiarıyla miting düzenledi. Mitinge Türkiye’nin onlarca kentinden KESK’e bağlı sendikalara üye emekçiler...
- Lübnan Ulusal İşçi ve Çalışan Sendikaları Federasyonu (FENASOL), İsrail’in Lübnan’a yönelik saldırılarının yoğunlaşmasının ardından uluslararası dayanışma çağrısı yükseltmişti. UİD-DER, FENASOL’un dayanışma çağrısının ardından Lübnanlı emekçilerin...
- Filistin halkıyla dayanışma eylemlerini aralıksız sürdüren İngiltere işçi sınıfı emperyalist savaş karşıtı mücadelesine devam ediyor. 28 Kasım gününü “Filistin için İşyeri Eylem Günü” ilan eden işçi, emekçi ve öğrenciler ülke çapında kitlesel...
- 30 Kasımda KESK tarafından Ankara’da düzenlenecek miting öncesi 2021 Tüm Emekliler Sendikası çeşitli kentlerde “Emekliler Ankara’ya Yürüyor” başlıklı basın açıklamaları gerçekleştirdi. Tekirdağ’da Hasan Ali Yücel Meydanı’nda gerçekleştirilen...
- Çayırhan Termik Santrali ve maden sahalarının özelleştirilmesine karşı yeraltında ve yer üstünde eylemler yapan Türkiye Maden İşçileri Sendikası ve Tes-İş Sendikası üyesi işçiler, Enerji Bakanlığıyla yapılan görüşmelerden olumlu sonuç alınamaması...
- Emek, Barış ve Demokrasi Güçleri’nin çağrısıyla, başta İstanbul olmak üzere pek çok kentte, sendika yöneticilerinin, siyasi parti ve demokratik kitle örgütü üyelerinin, gazeteci ve yazarların aralarında olduğu 200’den fazla kişinin gece yarısı...
- Türkiye’nin dört bir yanında, ücretlerini yükseltmek, sendikalaşmak istedikleri için mücadele eden işçiler çeşitli engellerle karşılaşıyor, işten atılıyor, baskıyla sindirilmek isteniyor. Siyasi iktidarın desteğini arkasına alan patronlar işçilerin...
- İspanya’nın Barcelona kentinde on binlerce emekçinin katılımıyla 23 Kasımda yüksek kira fiyatlarına karşı bir protesto gösterisi düzenlendi. Konut kiralarının düşürülmesi ve daha iyi yaşam koşulları talepleriyle bir araya gelen işçi ve emekçiler,...
- 25 Kasım Kadına Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü kapsamında 23 ve 25 Kasımda dünyanın dört bir yanında emekçi kadınlar meydanlara çıkarak öfkelerini haykırdı. Kapitalizm altında çifte ezilmişliğe maruz kalan emekçi kadınlar, kadına şiddetin...
- Bizim mahallenin gençlerinin her birine okuyacakları kitaplar almak için Konak’tan Kemeraltı’na girdim. Kitabın adı Küçük Kara Balık, yazarı Samed Behrengi. Kitap her yaştan işçilere ve işçi çocuklarına dereden çaya, çaydan ırmağa, ırmaklardan...
- Yıllar önce çok sevdiğim, dertlerimizi, sevinçlerimizi paylaştığımız ama hayata dair fikirlerimiz ayrı olan bir arkadaşımla aynı dönemde hamile kaldık. Onu hamile olduğu için işten çıkardılar ve buna karşı çok fazla direnemedi. Patron bana da,...
- DİSK Genel Başkan Yardımcısı ve Genel-İş Sendikası Genel Başkanı Remzi Çalışkan ile Genel-İş Sendikası Mersin Şube Başkanı ve DİSK Çukurova Bölge Temsilcisi Kemal Göksoy’un 26 Kasımda sabaha karşı bir ev baskınıyla gözaltına alınmaları üzerine DİSK...
- Türkiye’deki grev ve direnişlere her geçen gün yenileri eklenirken işçilerin mücadelesi dayanışmayla büyüyor. Çayırhan Termik Santrali ve Linyit İşletmelerinin özelleştirilmesine karşı işçilerin başlattığı direniş devam ediyor. Genel Maden İşçileri...