Hak Verilmez Alınır!
Sefaköy’den bir grup işçi
Dünyanın birçok yerinde işçiler kötü koşullar altında çalışmakta, haklarından mahrum edilerek baskı altında kalmaktadırlar. Yaşanan sorunlar sektörlere göre değişkenlik gösteriyor. Ama asıl sorun işçilerin örgütsüz ve sınıf bilincinden yoksun olmalarıdır. Egemenler, işçiler arasındaki birlikteliği bölmek için milliyetçilik ve ırkçılık politikalarını yürütmektedirler. İşçilerin örgütlenmesini engellemek için ellerinden geleni yapmaktadırlar.
Geçtiğimiz haftalarda, çeşitli sektörlerde çalışan işçiler ve öğrenciler olarak “Demiryolu Devrimi” filmini izledik. Film Amerika’da 1925-1937 yılları arasında Pulman Demiryolu Şirketinin demiryolu taşımacılığında çalışan siyahî işçilerin örgütlenmesini ve kimliklerini kabul ettirme mücadelesini konu alıyor. Filme göre uzun zamandır Pulman Demiryolu şirketinde çalışan siyahî işçiler kötü koşullarda ve düşük ücretlerde çalıştırılmaktadırlar. Üstelik her işçi “George” ismiyle çağrılıp ırkçı aşağılanmaya maruz kalmaktadır; “Hey George buraya gel”, “Ayakkabılarımı parlat”, “Valizimi taşı” gibi... Siyahî işçiler bu yaşam koşullarına yeter deyip örgütlenerek sendikal mücadeleye kararlı bir şekilde girişiyorlar. Patronların her türlü baskılarına rağmen yılmadan, onurlu mücadelelerini sürdürüyorlar. Siyahî işçilerin kurdukları sendikayla aynı masaya oturmayacağını söyleyen patron, zorlu mücadeleler sonucunda 10.000 siyahî taşıma işçisinin taleplerini kabul etmek zorunda kalıyor. İşçiler hem haklarını alıyor hem de onurlarını kazanıyorlar.
Filmin ardından yaptığımız sohbetlerde filmden etkilendiklerini dile getiren işçi arkadaşlar, yaşadığımız topraklarda aynı sorunların devam ettiğini ancak bunun karşısında işçilerin mücadelelerinde kararlı ve sabırlı olmaları gerektiğini, ancak birlikte bir güç oluşturarak sorunların aşılabileceğini vurguladılar. Bugün halen birçok ülkede ırkçılıkla ezilen, aşağılanan insanlar bulunmaktadır. Irkçılık, milliyetçilik işçilerin değil patronlar sınıfının çıkarınadır. İşçiler olarak dil, din, ırk fark etmeksizin bir araya gelmediğimiz sürece bu kavramlar işçileri bölmeye devam edecektir. Film bir kez daha gösteriyor ki birlikte, kararlılıkla mücadele etmek kazanımla sonuçlanıyor. Geçmişte haklar, işçilere kolayından verilmedi. İşçiler bu hakları söke söke aldılar. Bunun için mücadelemizi ve örgütlülüğümüzü büyütmeliyiz.
Gölge
İşçi ya da Amele: Sınıfın Bil Safa Gel!
Son Eklenenler
- Birleşik Metal-İş Sendikası Gebze 1 No’lu Şubenin örgütlü olduğu Mersen’de işçiler, sendika ve toplu sözleşme hakları için 19 Nisanda greve çıktı. Sendikadan yapılan açıklamada şu sözlere yer verildi: “Fransa sermayeli Mersen’in merkez yöneticileri...
- İşçi Dayanışması’yla tanışmış işçi kardeşlerimiz, gazetemizin kendilerinde yarattığı değişimi çok iyi bilir. UİD-DER ile yolları kesişen her işçi kardeşimizin zihni açılır, doğru bir ifadeyle dünyaya ve her şeye sanki üç boyutlu bir gözlükle bakar...
- Bu dünyaya sadece çalışmak için gelmiş gibiyiz. İşyerinde arkadaşlarımın ağzından sürekli şu sözler dökülüyor: “Ya biz bu dünyaya çalışmak için mi geldik? Evde iş, fabrikada iş… Sürekli bir döngünün içinde dönüp duruyoruz. Neden bu kadar çok...
- Türkiye’de seçimler öncesinde çok sayıda emekli eylemi gerçekleşti. Emeklilerin yaşadığı sorunların sandığa yansıyarak yerel seçimleri etkilediği herkesin malumu… Sorunlarımız bitmedi ve seçim sonrasında da emekliler olarak taleplerimizi haykırmaya...
- Merhaba dostlar; bizler İstanbul’dan bir grup öğretmeniz. 1 Mayıs’a yaklaşırken duygularımızı siz işçi kardeşlerimizle paylaşmak istedik. Öncelikle her sene olduğu gibi bu sene de 1 Mayıs coşkusunu haftalar, aylar öncesinden hissetmeye başladık. O...
- Öz Gıda-İş Sendikasında örgütlü işçilerin 7 Marttan beri grevde olduğu Abalıoğlu Lezita fabrikasında 16 Nisanda jandarma işçileri ve sendikacıları darp etti ve ters kelepçeyle gözaltına aldı. Yaralanan 8 işçi hastaneye kaldırıldı. İzmir Kemalpaşa’da...
- 17 Nisan Sağlıkta Şiddete Karşı Mücadele Günü kapsamında Türkiye’nin pek çok kentinde sağlık emekçileri basın açıklamaları gerçekleştirdi. 12 yıl önce Gaziantep’te görev sırasında katledilen Dr. Ersin Arslan ve sağlıkta şiddet sonucu yaşamını...
- Bursa’da faaliyet gösteren Durak Tekstil’de 6 işçi Öz İplik-İş Sendikasına üye oldukları için işten atılmış ve fabrika önünde direnişe geçmişlerdi. 6 Şubattan itibaren direnişlerine kararlı bir şekilde devam eden Durak Tekstil işçileriyle dayanışma...
- Sermaye sınıfı ve iktidar bizi bir birey, bir insan olarak değil sadece ucuz işgücü kaynağı olarak görüyor. Çok çocuk doğurmamızı, gelecek işçi kuşaklarını yetiştirmemizi beklerken, kadın istihdamını teşvik ettiklerini söylerken, doğum ve emzirme...
- Adıyaman’ın Besni ilçesinde bulunan Mega Polietilen fabrikasında 2 aylık ücretleri gasp edilen işçiler 8 Nisanda iş bırakarak direnişe başladı. 15 Nisanda BİRTEK-SEN’in çağrısıyla fabrika önünde bir dayanışma eylemi yapıldı. 5 Nisandan bu yana...
- İşçi sınıfının 8 saatlik işgünü için mücadelesinden doğan 1 Mayıs’ın 138 yıllık bir tarihi var. Kuşaklar boyunca kadın ve erkek işçiler işgününü 8 saate indirmek için mücadele ettiler ama bu mücadele işgününün kısaltılması talebiyle sınırlı kalmadı...
- Hepimiz artan hayat pahalılığından şikâyet ediyoruz. Geçimimizi sağlamakta, ay sonunu getirmekte zorlanıyoruz. Çarşı-pazarda, marketlerde hep aynı sohbeti yapıyor, aynı dertten yakınıyoruz: Hayat çok pahalı! Çoğumuz için tatil yapmak, hafta sonu...
- İsrail’in Gazze’ye saldırıları altıncı ayını geride bırakırken altı aydır meydanları dolduran İngiltereli işçi ve emekçiler “acil ve kalıcı ateşkes” ve “İsrail’e silah satışının sonlandırılması” talepleriyle bir kez daha meydanlara çıktı. 13 Nisanda...