Buradasınız
Kim Bu Fırsatçılar?
Esenyurt’tan EYT’li bir metal işçisi
“Emeklilikte Yaşa Takılanlar” seslerini siyasi iktidara duyurmaya çalışıyor. Siyasi iktidar ise kendine yakışır şekilde “fırsatçılar, türediler, çift dikiş” gibi terimlerle emeklilerin bu haklı taleplerini küçümsüyor, toplum nezdinde aşağılayıcı bir dil kullanıyor.
Esas kimlerin fırsatçı olduğunu görmek için biraz konunun özüne bakmak yeterli olacaktır. Yıl 17 Ağustos 1999, Marmara büyük bir depremle sarsılmıştır. Merkez üssü Gölcük olan bu deprem Türkiye’nin ve bütün dünyanın gözünü bu felakete çekmiştir. Yaşanan bu felakete zemin hazırlayan denetimden uzak inşaat firmalarının yaptığı ve dönemin siyasi iktidarlarının göz yumduğu binalar emekçilere mezar olmuş, resmi rakamlara göre 17 bin 480 kişi ölmüş, 23 bin 781 kişi yaralanmış, 505 kişi de sakat kalmıştı.
Peki, bu büyük felaket yaşanıyorken, o zaman koalisyon ortağı şimdi ise iktidarın yedekçisi olan ve milliyetçi nutuklar atan MHP ne yapmıştı dersiniz? Tam da üzerine düşeni yapmıştı. Yani binlerce insanın canlı ya da cansız bedeni moloz yığınlarının altındayken, DSP-MHP-ANAP hükümeti depremden sadece 3 gün sonra bir gece yarısı Meclisi toplayarak emeklilik yasasını sessiz sedasız geçirmişti. Dönemin üçlü koalisyon hükümeti, emekçilerin yaşadığı o korkunç felaket karşısında yardıma koşacağına, bu felaketi işçi sınıfının gelecek kuşaklarına da büyük bir kazık atmak için bir fırsata çevirmiş ve emeklilik prim gün sayısını 5 bin günden 7 bin güne çıkartmıştı. Emeklilik yaşı kademeli olarak kadınlarda 58’e erkeklerde 60’a çıkartılmıştı. 2006 yılında ise AKP iktidarı yeni bir düzenlemeyle prim gün sayısını 7 binden kademeli olarak (her sene 100 gün arttırarak) 9 bine çıkartmıştı.[1] 2008’de yürürlüğe giren bu yasayla, kademeli olarak artan pirim gün sayısı 2028’den itibaren 9 binde sabitlenmişti. Emeklilik yaşı ise, yine kademeli olarak artırılmış ve 2044’te kadın ve erkeklerde 65’e sabitlenmişti.
Gerçeği çarpıcı bir şekilde görmek için bu tablo çok önemli diye düşünüyorum. Kimin fırsatçı olduğunu, kimin toplumun bağrında derin yaralar açtığını, toplumsal dramları kimlerin fırsata çevirdiğini gösteren bir tablodur bu.
Bu fırsatçıları başımızdan defetmek biz işçi sınıfının boynunun borcudur. Biz işçi ve emekçiler, bizi ağır çalışma koşullarına, yaşlılıkta bile çalışmaya mahkûm eden siyasi iktidara karşı birlik olup, haklı taleplerimiz çerçevesinde mücadele etmeliyiz.
Kurtuluş yok tek başına ya hep beraber ya hiçbirimiz!
[1] http://www.resmigazete.gov.tr/eskiler/2006/06/20060616-1.htm
YÜREKLERİN GEZİNTİSİ
- İş Cinayetlerine, Düşük Ücretlere, Sendikal Baskılara Karşı Eylemler
- Bursa’dan Bir Özel Okul Öğretmeniyle Söyleşi
- Sağlık Çalışanlarından Sağlıkta Şiddete Karşı Eylem
- Ücret Gasplarına, Düşük Ücretlere ve Baskılara Karşı Mücadeleler Sürüyor
- 2024: Emeklilere Zulüm Yılı
- İşçiler Hak Gasplarına Karşı Mücadele Ediyor, Kazanıyor
- Tahsin İncirci Yaşamını Yitirdi, Besteleri Yaşayacak
- Faruk Türkoğlu Sonsuzluğa Uğurlandı
- “Emekli Boş Durmasın, Çalışsın Diyenlerdir” Bu Toplumun Sırtına Yük!
- 84 Yaşında Bir İnsan Neden İş Arar?
- Sendikal Baskılar Mücadeleyle Aşılıyor
- Kocaeli’de “MESEM’e ve Çocuk İşçiliğine Son”Eylemi
- Çıkışsızlık Sarmalındaki Gençler
- İş Kazaları Kader Ya da Fıtrat Olamaz
- Türkiye Okul Yemeği Koalisyonu Kuruldu
- Sel Gider Kum Kalır
- İlet’ten İliç’e Mükellefiyetten Bugüne
- Bizim Çocuklarımız Onlar
- “Eşimle Birlikte Kahvaltı Ancak Yıllık İzinde”
- İliç Maden Faciası Kadıköy’de Protesto Edildi
Son Eklenenler
- Ramazan bayramı boyunca, insanlar birbirlerine temenni mesajları attı. Sevdiklerine onların mutluluklarını içeren dilekler ilettiler. Sevdikleri kişilerin kötü günler görmemesini, her türlü beladan ve kazadan uzak olmasını, açlık ve yoksulluk...
- Merhaba arkadaşlar, işçi sınıfının uluslararası birlik, mücadele ve dayanışma günü 1 Mayıs yaklaşıyor. Bu sömürü düzeni kapitalizm dünya işçi sınıfının hayatını alt üst edip zindana çeviriyor. Dolayısıyla her 1 Mayıs’ın biz emekçiler için ayrı bir...
- Siyasi iktidarın ve sermaye sınıfının saldırıları arttıkça işçi ve emekçilerin çalışma ve yaşam koşulları kötüleşiyor, iş cinayetleri sürüyor. Bu koşullarda düşük ücretlere, sendikal baskılara, ağırlaşan çalışma koşullarına karşı pek çok sektörde...
- İşçi Sınıfının Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü 1 Mayıs yaklaşırken UİD-DER temsilciliklerinde “Sermayenin ve İktidarın Saldırılarına Karşı 1 Mayıs Ruhuyla Mücadeleye!” başlıklı etkinlikler gerçekleştirildi. 20-21 Nisanda...
- Son yıllarda mülteci, göçmen, sığınmacı ve yabancı sözlerini çok duyduk, duymaya da devam edeceğiz. Nedeni dünya üzerindeki 8 milyar insanın neredeyse 300 milyonunun, doğup büyüdükleri, yaşadıkları topraklardan kaçmak zorunda kalmalarıdır. Ve...
- Yunanistan’da en büyük işçi sendikası olan Yunanistan İşçi Sendikaları Konfederasyonu’nun (GSEE) çağrısıyla artan hayat pahalılığını protesto etmek amacıyla bir günlük genel grev gerçekleştirildi. 16 Nisan’da yüzbinlerce işçi ve emekçi başta Atina...
- Ben Mersin’den, sendikasız bir fabrikada çalışan metal işçisiyim. Yaşamımı devam ettirebilmek için ben de sizler gibi çalışmak zorundayım. Çalıştığım fabrikada birçok sorunla karşı karşıyayız. Bu sorunlar Türkiye’de işçilerin genelinin yaşadığı...
- Türkiye’nin her yerinde pıtrak gibi çoğalan özel okullar, bir süredir ülke gündemine pek çok sorunla birlikte yerleşmiş durumda. 22 yıldır sanayi şehri Bursa’da çalışan bir özel okul öğretmeniyle sektördeki sorunlar üzerine gerçekleştirdiğimiz...
- 7 Martta greve çıkan Lezita işçileri, 17 Martta yürüyüş ve basın açıklaması gerçekleştirdi. Grevlerini sürdüren Lezita işçileri patronun grev kırıcılığına karşı da mücadele ediyor. 18 Martta Ankara’ya yürüyüş başlatan Agrobay işçileri, 21 Martta...
- İktidarın desteğini arkasına alan patronlar işçilerin haklarına pervasızca saldırıyor, işçiler mücadele ediyor. Adıyaman Besni’de Mega Polietilen fabrikasında ücret gaspına karşı başlayan direniş sonuç verdi, işçilerin 2 aylık ücretleri yatırıldı....
- Birleşik Metal-İş Sendikası Gebze 1 No’lu Şubenin örgütlü olduğu Mersen’de işçiler, sendika ve toplu sözleşme hakları için 19 Nisanda greve çıktı. Sendikadan yapılan açıklamada şu sözlere yer verildi: “Fransa sermayeli Mersen’in merkez yöneticileri...
- İşçi Dayanışması’yla tanışmış işçi kardeşlerimiz, gazetemizin kendilerinde yarattığı değişimi çok iyi bilir. UİD-DER ile yolları kesişen her işçi kardeşimizin zihni açılır, doğru bir ifadeyle dünyaya ve her şeye sanki üç boyutlu bir gözlükle bakar...
- Bu dünyaya sadece çalışmak için gelmiş gibiyiz. İşyerinde arkadaşlarımın ağzından sürekli şu sözler dökülüyor: “Ya biz bu dünyaya çalışmak için mi geldik? Evde iş, fabrikada iş… Sürekli bir döngünün içinde dönüp duruyoruz. Neden bu kadar çok...