Buradasınız
Mücadeleci Sınıf Sendikacılığı ve Kemal Türkler

Türkiye’de sendikaya üye olan işçi sayısı 1980’den önce 3 milyonu geçiyordu. O zamanlar hem nüfus hem de işçi sayısı bugüne kıyasla çok daha azdı. Doğal olarak bugün sendikalı işçi sayısının çok daha fazla olması beklenirdi. Oysa bugün sendikalı işçi sayısı o günün üçte biri kadar bile değil. Peki, bunun nedeni sadece hükümetin ve patronların, işçilerin sendikalaşmasının önüne diktiği engeller mi? Elbette hayır. Ne yazık ki işçiler çoğu kez sendikalardan uzak durmayı tercih ediyorlar. Çünkü sendikalara güvenmiyorlar, sendikaları mücadeleci işçi örgütleri olarak görmüyorlar. Çünkü bugün sendikaların büyük bir kısmına hâkim olan anlayış, işçilere güç ve güven veren mücadeleci sınıf sendikacılığı anlayışı değil, sendikaların başına çöreklenen bürokratların işçilerin çıkarlarını hiçe sayan, patronlarla uzlaşan sendikacılık anlayışıdır.
Geçmişte metal işçilerinin sendikası Maden-İş, bağlı olduğu DİSK ve onun başkanı Kemal Türkler bugünkünden çok farklı bir sendikal anlayışı var etmişlerdi. Onu tanıyan, onunla birlikte çalışan DİSK’li sendikacılar ve işçiler, Kemal Türkler’i anlatırken şöyle diyorlar: “Daha önceleri mesai bitiminde fabrikadan çıkan işçilerin üstü aranırdı. İşçilere hırsız muamelesi yapılırdı. İşçilerin üstünün aranmaması için verilen mücadelenin en önünde Kemal Türkler vardı. İşçilerin en önce insan olduğunu ve onlara böyle davranılmayacağını patronlara öğretmek istiyordu.” İşçilerin grev hakkı elde ettiği şanlı Kavel direnişinin de en önünde Kemal Türkler vardı, sayısız fabrika işgalinin de. Singer işçileri fabrikalarını işgal ettiklerinde polis saldırmaya kararlıydı. Ama Türkler, “cesedimi çiğnemeden işçilere dokunamazsınız” diyor, tankların önüne geçiyordu.
Türk-İş’in sözde “partiler üstü ve siyaset dışı”, uzlaşmacı, mücadele kaçkını tutumuna tepki gösteren işçiler, Kemal Türkler önderliğindeki DİSK’in çatısı altında bir araya geliyor, güçleniyorlardı. DİSK’in desteğini arkalarında hisseden işçiler, gözüpek mücadelelere atılmaktan çekinmiyor, haklarını söke söke alıyorlardı. Ezilmeye karşı çıkıyor, fabrikalarda üretimi durduruyor, patronların yüreğine korku salıyorlardı. Meydanlara çıkıyor, ne kadar kalabalık ve güçlü bir sınıf olduklarının farkına varıyorlardı. Sendikalarda işçilere kendi sınıflarının çıkarlarını yansıtan, örgütlenme bilinci aşılayan eğitimler veriliyordu. Bu topraklarda işçi sınıfının kitlesel mücadele geleneği yeşeriyordu. İşte bu durum işçileri dizginsizce sömürmek isteyen patronlar sınıfını rahatsız ediyordu. Bu yüzden de DİSK’i kapatmak üzere harekete geçmişlerdi. 1970 yazında işçiler, DİSK’in yok edilmesini engellemek üzere Türkler’in mücadele çağrısına büyük bir kalkışmayla, 15-16 Haziran Büyük İşçi Direnişiyle yanıt verdiler. Çünkü DİSK, sıradan bir sendika değildi, işçilerin birliğini ve gücünü temsil ediyordu.
DİSK’i yok edemeyen patronlar sınıfı, yıllar sonra yeni bir denemeye girişti, işçilerin birliğini dağıtmak için Türkler’i hedefine aldı. Kemal Türkler, 22 Temmuz 1980’de kızının ve eşinin gözü önünde kurşunlanarak öldürüldü. Onu öldüren faşist silahlı güçlerin amacı gelişip büyüyen işçi mücadelesini başsız bırakmak, ezmek, işçilerin hak arama, birlik olma geleneğini soldurmaktı.
UİD-DER yıllardır ortaya koyduğu çalışmalarla, gerçekleri hatırlatmayı, bu mücadele geleneğini yeniden yeşertmeyi amaçlıyor. Sendikaları bürokratların elinden kurtarıp işçilerin gerçek mücadele örgütleri haline getirmek için çalışıyor. Sendikaları yeniden mücadeleci bir çizgi izlemeye itmek için, işçileri sendikaların tabanında, fabrikaların tüm bölümlerinde, her işyerinde örgütlenmeye çağırıyor. Türkler’in katledilmesini emreden egemenler, Kemal Türkler öncülüğünde yaratılan sendikal geleneği yok etmek istediler. UİD-DER, işçilerin davasına sahip çıkan, işçilerle kader ortaklığı yapmaktan kaçmayan, işçilerin ne denli güçlü olduğunu gösteren Kemal Türkler’i unutturmayacak. UİD-DER, mücadeleci sınıf sendikacılığı geleneğine sahip çıkıyor, temsil ediyor. Tüm işçileri, bürokrat sendikacıları sendikalardan kovmaya davet ediyor. İşte o zaman sendikalar, işçilerin gerçek birlikleri/örgütleri olacak ve işçiler patronların karşısına güçlü bir şekilde dikilecekler.
Uykuya Dalıyorum Ayakta Dururken
- 12 Eylül’den Önce 12 Eylül’den Sonra
- “Yaşam Adil Olmadan Ölüm Adil Olur mu?”
- Hak İstiyorsak Sorumluluk Almalıyız
- Pazar Yerinden Sesler: “Ödenmeyecek! Ödemiyoruz!”
- Erizihson Efsanesi ve Açgözlülük Meselesi
- Sermayenin ve İktidarın Saldırılarına Birlikte Karşı Duralım!
- İşçi Dayanışması 185. Sayı Çıktı!
- “Yolun Karanlığı Olmaz, İyi Bir Arkadaşla Yürüyene”
- Sınırdışına Çıkmak mı Sınırları Aşmak mı?
- Dünya Meydanlarından Yükselen Sesler Bize Ne Anlatıyor?
- “Bu Hayatı Yaşamanın Başka Bir Yolu Olmalı…”
- Titan’dan Titanik’e Kapitalizmin Akıl Dışı Hikâyesi
- “Büyük Türkiye”den “Türkiye Yüzyılı”na Hayatımızda Ne Değişti?
- Kıdem Tazminatına Ne Oldu?
- Saldırılara Nasıl Karşı Koymalı? Maden-İş Örneği Yol Gösteriyor!
- İşçi Dayanışması 184. Sayı Çıktı!
- Asıl Değerli Olan…
- Neden ve Nasıl Değiştim?
- Birimize Yapılan Hepimize Yapılmış Demektir!
- Armut Ağacı ve Bilinç Meselesi
Son Eklenenler
- Ben kendi harçlığımı çıkarmak için yazları çalışan bir öğrenciyim. Hayat pahalılığından dolayı çalıştığım yerde bazen mesailere kalıyorum. Hem bedenen hem de psikolojik olarak o kadar çöküyorum ki o günlerde! Ruhumu dinlendirebileceğim, rahat bir...
- Fabrikamızda bir haftadır ek zam alabilmek için mücadele ediyoruz. Umut da cesaret de bulaşıcıdır derler. Biz çevremizdeki fabrikalarda işçi arkadaşlarımızın verdiği mücadelelerden etkileniyoruz. Onları yakından takip ediyoruz. Özellikle geçim...
- İşçiyi köle gibi çalıştırmayı kendilerine hak gören patronların pervasızlıkları, işçilerin haklarına yönelik saldırıları bitmiyor. Geçtiğimiz günlerde BİM (BİM Birleşik Mağazaları A.Ş.) Balıkesir Bölge Müdürlüğü, Balıkesir Bölge Deposu...
- Agrobay Seracılık’ta sendikalı oldukları için tazminatsız işten atılan işçiler direnişlerinin birinci ayında İstanbul’da Almanya Başkonsolosluğu önünde basın açıklaması yaptılar. Toplu iş sözleşmesinden doğan geriye dönük alacakları için eylemler...
- Libya’da 10 Eylülden bu yana etkili olan şiddetli yağış ve seller sonucunda meydana gelen felaketin boyutu giderek ağırlaşıyor. Libya’nın doğusunu vuran, 100 bin kişilik liman şehri Derne’nin büyük bir bölümünü sulara gömen sel felaketinde 10 binden...
- İsviçreli işçiler 16 Eylülde talepleri için meydanlara çıktı. İsviçre Sendikalar Federasyonu (USS) ve demokratik kitle örgütlerinin çağrısıyla Bern kentinde toplanan işçiler artan hayat pahalılığına karşı ücretlerin arttırılmamasına tepki gösterdi.
- Ben Bilecik/Bozüyük’te metal fabrikasında sendikalı olarak çalışan bir işçiyim. 2023-2025 yılları için yapılacak olan grup toplu iş sözleşmesi sürecinden geçiyoruz. Bugün oluşturulan taslak zaman zaman iyi gibi görünebiliyor. Ancak kesinlikle...
- DİSK’e bağlı Limter-İş Sendikası, tersane taşeronlarının sendikalarına yönelik saldırılarını protesto etmek için Tuzla Gemi Tersanesi önünde bir eylem düzenledi.
- Bu yaz gerek ülkemizde gerek dünyada sıcaklıklar artınca çalışma koşulları iyice zorlaşmıştı. Açık alanda güneşe direkt maruz kalan çalışanlarda sıcak çarpması, mide bulantısı ve başka rahatsızlıklar baş göstermişti. Benim çalıştığım şantiyede de bu...
- Ankara’da emekçi kadınlar olarak bir araya geldik, “Diren” filmini izledik. İşçi Dayanışması’nın 184. Sayısında, Emekçi Kadın köşesinde çıkan “Bu Hayatı Yaşamanın Başka Bir Yolu Olmalı…” yazısında anlatılanlar üzerine filmi merak etmiştik....
- İşçi sınıfının şairi Nâzım Hikmet’in bu dizeleri yazmasının üzerinden uzun yıllar geçti. Burjuvazi, ağır çalışma koşullarına ve düşük ücretlere razı edebilmek için işçi sınıfını yalanla beslemeye devam ediyor. Burjuvazi işçi sınıfına sopa göstererek...
- Birleşik Metal İşçileri Sendikası Gebze 1 No’lu Şube, 17 Eylülde, sendika yöneticileri, delegeler ve çeşitli sendikalardan, emek örgütlerinden, sosyalist partilerden konukların katılımıyla 15. Olağan Genel Kurulunu gerçekleştirdi. “Gelenekten...
- ABD’nin Detroit kentinde “3 Büyükler” olarak adlandırılan General Motors, Ford ve Stellantis otomobil fabrikalarında çalışan işçiler toplu iş sözleşmesi görüşmelerinde anlaşma sağlanamaması üzerine greve gitti. 15 Eylülde, Birleşik Otomotiv İşçileri...