İzmir Konak Belediyesine bağlı taşeron işçileri 25 Şubattan bu yana işlerine kadrolu ve sendikalı olarak geri dönmek için mücadele ediyorlar. 22 Mart gecesi işçilere saldıran polis, işçilerin ısınmak için yaktıkları ateşi söndürdü, battaniyelerine ve diğer eşyalarına el koydu. 6 işçiyi de gözaltına aldı.
Ertesi gün Basmane Meydanı’nda toplanan işçiler gözaltına alınan işçi arkadaşlarına sahip çıkmak için Kıbrıs Şehitleri Caddesi’ne kadar yürüyerek polis saldırısını protesto ettiler. CHP’li Belediye işçilerin direnişini kırmak için 17 Mart günü işçilerin üzerine polisi salmıştı. Polis işçilere vahşice saldırmış ve yerlerde sürüklemiş, birçok işçinin hastaneye kaldırılmasına neden olmuştu.
CHP genel seçimlerin yaklaştığı şu günlerde “taşeron köleliğini bitirmek için bir ıslık da sen çal” diyerek işçi mahallelerine gitmiş, 19 Martta da Gebze’de bu sloganla bir miting düzenlemişti. Oysa aynı CHP Karşıyaka Belediyesine bağlı Kent A.Ş. ve Buca Belediyesine bağlı olarak çalışan taşeron işçilerini işten atmıştı. Taşeron sistemini kaldırarak işçileri belediyeye kadrolu ve sendikalı almamıştı. Akdeniz Çivi işçilerinin sendikalaşma mücadelesini görmezden gelmiş ve yine işçilere saldırmaktan geri durmamıştı. CHP de diğerleri gibi patronların çıkarlarını savunan bir partidir. Dolayısıyla işçiler ne CHP’ye ne de diğer sermaye partilerine güvenmelidir. Yalnızca kendi örgütlü güçlerine güvenmelidirler.