Benim babam işçi idi, ben de işçiyim ve benim çocuğum da işçi olacak. Çocukluğumdan bu yana egemenlerin tayin ettiği birçok güne, anmaya ve bayrama gönüllü, bazen de zorunlu katıldım.
Düşünüyorum, biz işçilerin kendi kazanımı olan 1 Mayıs’a, yani bizim günümüze katılmamamız için neden bu kadar çaba sarf ediliyor? Çalıştığımız kadar kazanmamamız, doymamamız, yani bizi sömürmeye devam etmeleri için. Şairin deyimiyle bu bezirgân, bu saltanat düzenlerinin sürmesi için. Biz işçilerin bir araya gelmesinden ölesiye korktukları için.
Çalıştığımın karşılığını alamayan, her gün biraz daha açlığa mahkum edilen, her gün katmersiz sömürülen bir işçi olarak, insanca yaşayacağım bir ücret, parasız eğitim, sağlık, konut ve ulaşım talebimi haykırmak için, işçi kardeşlerimle birlik olmak için UİD-DER saflarında 1 Mayıs’a katılıyorum.
Yaşasın 1 Mayıs!
Yaşasın İşçilerin Uluslararası Birliği!