İşçi sınıfı olarak tüm dünyada bu sene 1 Mayıs’ı, mücadeleyle kazanılmış haklarımızı biraz daha yitirerek karşılıyoruz. Kapitalizmin içinde bulunduğu kriz sonucunda bizim sınıfımıza kesilen faturaların örgütsüzlüğümüzden kaynaklı neredeyse tamamını ödemek zorunda kaldık. Ama şunu çok iyi biliyoruz ki bu devran hep böyle gitmeyecek. Tunus’ta ve Mısır’da emekçilerin isyana dönüşen öfkesinden biliyoruz. Rusya’da 1917 Ekim devriminden sonra işçi sınıfının iktidarı ele geçirmesinden ve Amerikan işçi sınıfının 8 saatlik işgünü talebiyle mücadele alanlarında yaktığı ateşten biliyoruz. Tarihimizden aldığımız sınıf bilinciyle, bir yıl boyunca yaptığımız tüm çalışmaların meyvelerini toplamak için sabırla ve bütün gücümüzle çalışıyoruz.

Geçtiğimiz günlerde Gazi Mahallesi’nde derneğimizin hazırlamış olduğu 1 Mayıs belgeselini izledik. İşçi sınıfının uluslararası birlik, mücadele ve dayanışma günü olan 1 Mayıs’ın önemini, yapmış olduğumuz bu belgesel gösterimiyle bir kez daha genç işçi ve öğrencilere anlatmış olduk. Etkinliğimiz özellikle gençlerin yüreklerinde iyiden iyiye bir heyecan yarattı. Katılan işçilerin “belgeseli hazırlayan arkadaşlarınızın emeğine sağlık” demesi ise bir kez daha örgütlü olduğumuz için gurur duymamızı sağladı. Bir işçinin neden bu önemli günde sınıf kardeşleriyle kol kola, omuz omuza alanlarda olması gerektiği üzerine yaptığımız sohbetlerin ardından etkinliğimiz sona erdi.

UİD-DER bulunduğu her yerde sınıf bilincini işçiler içerisinde yaymaya devam ediyor. Mücadelenin sabırla örülmesi gerektiğini öğretiyor. Derneğimizin aydınlattığı bu yolda haydi hep birlikte 1 Mayıs’a!