Biz UİD-DER’li işçiler olarak Söğütlüçeşme’de bildiri dağıtımı yaptık. Dağıttığımız 1 Mayıs bildirilerine ilgi yoğundu. Konuştuğumuz işçi arkadaşlarımız ya da işçi eşleri hayatlarının giderek daha çok zorlaştığını, eve ekmek götürmekte zorlandıklarını söylediler. Yapılan sohbetlerimizde işçilerin şikayetçi oldukları konu, işçiler arasında birlik olmadığıydı. Biz de birliğin kendi kendine oluşabilecek bir şey olmadığını, önce kendimize güvenmemiz gerektiğini, daha sonra çevremizdeki insanları da bilinçlendirerek bu mücadeleye katmamız gerektiğini söyledik. İlgiyle karşılayan ve hatta “1 Mayıs mı? Tabii ki, geliyorum” diyen işçi arkadaşlarımız da oldu.
Bildirilerimizi bitirmek üzereyken pazarcılıkla uğraşan bir ablamızla sohbet etme imkanımız oldu. Ayşegül ablamız yanımıza gelerek ne yaptığımızı sordu, biz de ona 1 Mayıs için bildiri dağıtarak işçileri 1 Mayıs’a davet ettiğimizi söyledik, Ayşegül ablamız sözlerine “bu sene ciğerim çok yandı” diyerek başladı. Yaşam koşullarının giderek kötüleşmesine karşı çok tepkiliydi. “Gelen faturalardaki vergilerin yüksek olması sebebiyle kazandığımızı da geri veriyoruz, her ayı borçlu kapatıyoruz. Evde 4 kişi çalışmamıza rağmen geçinemiyoruz” dedi ve 1 Mayıs’ta en önde yürüyeceğini, hatta komşularını da alıp geleceğini söyledi. Semt pazarından ayrılırken herkesi kol kola, omuz omuza 1 Mayıs’a davet ederek mutlu bir şekilde dağıtımımızı tamamladık.