
Etkinliğimiz sunucu arkadaşımızın o sıcak “merhaba dostlar, UİD-DER’e hoş geldiniz” diyerek konuklarımızı selamlamasıyla başladı. Program akışı açıklandıktan sonra UİD-DER sofrasına geçildi, yemek yendi. Verilen arada çaylarını yudumlayan işçi dostlarımız öbek öbek gruplar halinde sıcak sohbetler koyuldular. Ve nihayet etkinliğe kaldığımız yerden devam ettik. Sıra sinevizyon gösterimine gelmişti. Herkesin gözlerindeki heyecan, o merak dolu bakışlar sahneye yöneldi ve pür dikkat izlemeye koyulduk. 1 Mayıs’ın üzerinden 15 gün geçmişti ama herkes gösterimle beraber tekrar o anı yaşıyordu sanki. Görüntülerde, 1 Mayıs’a ilk defa katılanlarla yapılan röportajlar da vardı. Duygularını dile getiren işçi arkadaşlar heyecanlarını, mutluluklarını ifade ederken, aslında patronların ve onların temsilcilerinin söyledikleri yalanların ne kadar boş olduğunu da vurgulamış oluyorlardı. UİD-DER’in düzenli sıralı kortejini gördüğümüzde bir kez daha coştuk.
Ardından sözü dernek temsilcisi arkadaşımız aldı. 2011 1 Mayıs’ının önemine değinen temsilci arkadaşımız, şöyle konuştu: “Bu yılki 1 Mayıs’ın da birleşik ve kitlesel bir şekilde kutlanmış olması önemliydi. En önemlisi 1 Mayıs’ın ortak hazırlanan metninin bu coğrafyanın özüne yakışır şekilde iki dilde okunmuş olmasıdır. Bu anlamlıdır, sevindiricidir. Yine direnişçi işçilerin kürsüde olması, sendika bürokratlarının olmayışı ve genel olarak 1 Mayıs’ın kitlesel oluşu önemlidir.” Temsilcimiz, konuşmasını daha coşkulu ve kitlesel yeni 1 Mayıslar için örgütlenmenin önemine değinerek sonlandırdı.
Sırada sınıf kürsüsü vardı. Birçok sektörden 1 Mayıs’a ilk defa katılan işçi arkadaşlar duygularını dile getirirken, alanda korkularının yitip gittiğini ve yerini coşkuya bıraktığını dile getirdiler. Kürsüye çıkan bir deri işçisi arkadaşımızın, “işyerimden 1 Mayıs’a ilk defa katılan bir arkadaşım 1 Mayıs’ın etkisinde o kadar çok kalmış ki, çalışırken, serviste eve dönerken durmadan 1 Mayıs marşını söylüyor” demesi her şeyi özetler gibiydi. Bazı arkadaşlarımız da konuşmalarının ardından şiir okuyarak duygu dolu havaya renk kattılar. Omuz omuza çektiğimiz halayların ardından hep birlikte haykırdık: “Yaşasın 1 Mayıs, Yaşasın Örgütlü Mücadelemiz!”