
kampana_gece.jpg [1]

Tuzla’da bulunan Kampana Deri’de 16 işçi 63 gündür, Desa Deri’de ise 2 işçi 115 gündür sendikalı olarak işe geri dönmek için mücadele veriyor. Deri-İş’te örgütlenen direnişçi işçiler eylem ve basın açıklamalarıyla bugüne dek birçok eylem gerçekleştirdiler.
Dayanışma etkinliği, Düzce’deki Desa direnişi ve Tuzla’daki Kampana Deri işçilerinin mücadelelerinden derlenen sinevizyon gösterimi ile başladı. Görüntülerin ardından salonda “Yaşasın Sınıf Dayanışması!”, “Direne Direne Kazanacağız!” sloganları haykırıldı. Kürsüye gelen Deri-İş Genel Başkanı Musa Servi, yaptığı konuşmada, uluslararası mücadele sonucu gerçekleştirdikleri dayanışma gecesine değindi, sendikal örgütlenmenin önündeki baskı ve engellerin kendilerini yıldırmayacağını ve kölelik koşullarına razı olmayacaklarını belirtti. Mücadele edenlerin mutlaka kazanacağının vurgulayan Servi, Desa ve Kampana’daki mücadelenin de başarıyla sonuçlanacağının altını çizdi.
Daha sonra söz alan Desa direnişçisi Hakan Lermi, yaptığı konuşmada, yeni fabrikaların açıldığı Düzce’de işçilerin kölelik koşullarında, asgari ücretin altında maaşla çalıştıklarını belirtti. İşçilerin sendikaya üye olmasıyla patronların baskılarının arttığını, sendikayı karaladıklarını ve işçileri istifaya zorladıklarını dile getirdi. Bütün bu zorluklara rağmen, üyelik çalışmalarını hızlandırdıklarını ve sendikalı olarak çalışmak istediklerini söyledi.
Kampana Deri işçisi Dilek Göl de, direnişçi işçiler adına yaptığı konuşmada, kendileriyle dayanışmada bulunan sınıf örgütlerine teşekkür etti. Örgütlenme çalışmalarını özetleyen Göl, direnişi büyüterek ve dayanışmayı yaygınlaştırarak mücadeleye devam edeceklerini belirtti. Direnişçi işçilerin konuşmaları sık sık “Birlik, Mücadele, Zafer!”, “Deri İşçisi Direnişin Simgesi!”, “Sendikal, Siyasal Yasaklara Son!” sloganlarıyla desteklendi.Kürsüden Emek, Demokrasi ve Özgürlük Bloku adayı Sebahat Tuncel’in, Kubatoğlu’nda direnen Cafer Timtik’in, BDP’nin ve UİD-DER’in mesajları okundu: “UİD-DER’i mücadeleci işçiler kurdu. Kurulduğundan bu yana da hem mücadeleci işçileri destekliyor, hem de mücadeleyi büyütme çabası veriyor. Biz UİD-DER’li işçiler olarak bugün buradan Desa ve Kampana’nın mücadeleci işçilerini selamlıyoruz. Yaşasın Sınıf Dayanışması! ”
Konuşmaların ardından sanatçılar horonlar, halaylar, türkülerle direniş gecesine katkı yaptı. Çekilen halaylar ve atılan sloganlarla dayanışma gecesi sona erdi.Dayanışma gecesine gelen işçilerle dayanışma hakkında sohbet ettik. Sefaköy’den etkinliğe katılan UİD-DER’li bir işçi “arkadaşlara destek için geldim. Onlara yapılan haksızlık aslında bütün işçilere, bütün topluma yapılmıştır. Buraya onlarla tek yürek olmaya geldik. Gece kardeşliğin ve dostluğun simgesi olsun. Direnişçi işçiler seslerini daha çok duyurmalı, biz onların sesini daha çok duyurmalıyız. Tek tek patronlara karşı duramayız. Sendikalar, dernekler, işçiler birlikte hareket ederse gücümüz büyür” diyerek düşüncelerini dile getirdi.
Bir Deri-İş üyesi işçi de, “tek amaç direnen işçilerin yanında olmak. Bu direniş sadece atılan işçilerin değil, ailelerin, diğer işçilerin ve sendikaların ortak direnişidir. Fakat deri sanayi bölgesinde eksiklerimiz var. Örgütsüz işçiler de var. Sendikalar daha çok çalışmalı ve işçileri kazanmalıdır” dedi.
Desa direnişçisi bir işçiyse, direnişe ilişkin düşüncelerini şöyle açıkladı: “İlk kez sendikal çalışma yapılıyor. Fakat sendikalar kötüleniyor. Ücretlerimiz çok düşük. Bu gecede biz bilinçlenmek, dayanışmak ve sesimizi duyurmak istiyoruz. Düzce’den geliyoruz, sesimizin buradan daha çok duyulmasını istiyoruz.”