
Sri Lanka serbest ticaret bölgesinde çalışan 40 bin işçinin, hükümetin, IMF politikaları doğrultusunda devreye soktuğu emeklilik planına karşı 23 Mayıstan itibaren başlattıkları protesto eylemleri devam ediyor. Yeni plan kapsamında işçiler için ayrılan emeklilik fonu, özellikle de bu bölgede, özel sektör patronlarına teşvik kredileri olarak peşkeş çekilecek.
25 Mayısta gösteriler esnasında işçilere saldıran polis bir işçiyi katletti. Makine operatörü olarak çalışan 21 yaşındaki Roshen Ratnasekera ağır yaralı bir durumda, iki saat boyunca, hiçbir tedavi görmeden polis karakolunda bekletildi. Kan kaybı yaşayan işçinin hastaneye kaldırıldıktan sonra ölüm haberi geldi. Ölüm nedenine dair resmi bir açıklama henüz yapılmadı. Gösteriler esnasında 200’den fazla işçi de yaralandı. Binlerce işçi Ratnasekera’nın evinin önünde toplandı. Ancak buna bile tahammül edemeyen polis ve askerler evin etrafını kuşattılar. Cumartesi günü yapılan cenaze törenine öfke hâkimdi. Hükümet bir polisi suçlu olarak gösteriyor. Ancak suçlu olan yalnızca bir polis değil, aynı zamanda saldırı emrini veren hükümet de bu cinayetin sorumlusudur.
sri2.jpg [1]

Katunayake’nin dışındaki Brandix bölgesinde 2 Haziranda binlerce işçi, cinayeti protesto etmek için yeniden toplandı. Sendikacılar emeklilik yasasına karşı şimdiye kadar bir eylem örgütlemezken, kontrollerinden çıkan işçilerin denetimini ellerine almak için yollar aramaya başladılar. Bu saldırıların ardından beylik açıklamalar yapan sendikacılar, işçilerin gözlerini boyamak istiyor. Serbest Ticaret Bölgesi ve Genel Hizmet İşçileri Sendikası, hükümeti emeklilik yasasını tümden geri çekmeye çağırdı ve bunu yapmazsa 500 bin işçiyi sokaklara dökeceğini açıkladı. Sağlık işçileri sendikası da genel grevle hükümete cevap vereceklerini duyurdu. Birleşik Sendikalar İttifakı, Colombo’da 2 Haziranda hükümetin saldırısını ve polis şiddetini kınayan bir eylem örgütledi.
Sri Lanka’da işçiler sendikalarını daha mücadeleci ve militan bir çizgiye çekmek için çalışıyorlar. Yasanın pazarlık konusu dahi yapılmasını istemiyorlar. Hükümetin ve patronların dayattığı yasaları pazarlık ederek kabul eden uzlaşmacı sendikacılık anlayışına karşı öfke kusuyorlar. Sendika bürokratları sendikalardan defedilmeden sendikacılar işçilerin mücadeleci örgütleri olamaz; bu Türkiye’de olduğu gibi Sri Lanka’da da böyledir.