
İşçiler en önde “Güvencesizleştirmeye, Taşeronlaştırmaya, İşten Atmalara Karşı 15-16 Haziran Ruhuyla Direniyoruz” pankartı açarak yürüyüşe geçtiler. Kampana Deri, Burger King Çağrı Merkezi, Legrand, Bedaş, Ontex, PTT, Kupatoğlu/Fratpen direnişçileri de kortejler oluşturarak yürüyüşte yer aldılar. Direnişçi işçilerin ardından UİD-DER, BDSP, DİK, DDSP, PDD, DH, Halkevleri ve ÖDP flamalarla eyleme katıldı.
Taksim’e büyük bir coşkuyla yürüyen işçi kitlesi sık sık “Yaşasın 15-16 Haziran Direnişi!”, “Yaşasın Örgütlü Mücadelemiz!”, “Kahrolsun Sendika Ağaları!”, “Kahrolsun Sermaye Diktatörlüğü!” sloganlarını haykırdı. Desa ve Burger King’in Taksim’deki işyerleri önünde, patronların sendika düşmanlığı alkış ve ıslıklarla protesto edildi. İşçiler “Sendika Hakkımız Söke Söke Alırız!” sloganı attılar. Taksim tramvay durağında yapılan basın açıklaması, mücadele uğruna hayatlarını kaybedenler için saygı duruşuyla başladı. Direnişçi işçiler sırayla söz aldılar ve taleplerini dile getirdiler. Ontex ve PTT işçileri adına yapılan açıklamada “41 yıl önce Türk-İş bürokrasisini ezerek, çatışa çatışa işçiler direniş ateşini yakmışlardı. Şimdi biz o ateşi yakanların yolundan gidiyoruz. Sendikaların tepesine çöreklenen bürokratlarla mücadele ediyoruz. 15-16 Haziran’ı sahiplenmenin yolu bugünkü direnişleri sahiplenmekten geçiyor” denerek konuşma sonlandırıldı.Kampana Deri direnişçileri adına yapılan konuşmada ise şunlar dile getirildi: “Bizler taşeronlaştırmaya, fabrikadaki kötü koşullara karşı direniş başlattık. Baskı ve tacizlere aldırış etmeden direniyoruz. Herkesi direnişleri büyütmeye ve ortaklaştırmaya davet ediyoruz.”
Tez-Koop-İş’te örgütlendikleri için işten atılan Burger King Çağrı Merkezi direnişçileri de, “Burger King trilyonlarca lirayı bizim sırtımızdan kazanıyor. Kötü çalışma koşullarına karşı sendikamızda örgütlendik. Çağrı merkezinde arkadaşlarımıza baskılar devam ediyor. Fakat biz haklarımızı söke söke almaya kararlıyız” dediler.
Direnişlerini işe geri dönüşle sonuçlandıran bir Bedaş enerji işçisiyse, “mazlumlar baş kaldırmadan zalimler baş eğmez” diyerek örgütlenmenin önemine vurgu yaptı.
Legrand direnişçisi bir kadın işçi de 15-16 Haziran Direnişine vurgu yaptı ve şunları söyledi: “Sınıfımızın mücadele örgütleri olan sendikaları bürokratların ellerine bırakmayacağız! Patronların ayak oyunlarına, baskılarına, korkutmalarına boyun eğmeyeceğiz, DİSK ve Maden-İş’in mücadele geleneğine sahip çıkacağız. Buradan tüm işçileri ve işçi örgütlerini göreve çağırıyoruz! İşçilerin mücadele birliğini yaratmadan ve bürokratları sendikalardan defetmeden, direnişlerimizi ortaklaştırmadan, sendikalarımızı mücadeleci işçi örgütlere dönüştürmek mümkün değildir.”
Direnişçi işçilerden sonra Belediye-İş 2 Nolu Şube Başkanı Hasan Gülüm ortak basın metnini okudu. Gülüm, “Zincirlerinden başka kaybedecek bir şeyleri olmayanların birleştikçe, mücadele ettikçe ve örgütlendikçe kazanamayacakları şeylerin olmadığını hatırlamak için bir aradayız. Bizler umudunu ve coşkusunu yüreğinden eksik etmeyenler olarak, tarihe altın harflerle not düşmüş 15-16 Haziran Büyük İşçi Direnişi ruhunu yaşatmak için bir aradayız” dedi. 15-16 Haziran büyük işçi direnişinin bugün de örnek bir mücadele olduğunu vurgulayan Gülüm, işçilerin örgütlü mücadelesinin sömürü çarklarını mutlaka kıracağını belirterek konuşmasını sonlandırdı.Basın açıklaması Grup Adalılar’ın söylediği halay türküleriyle son buldu.