
Arkadaşım hamile olan eşiyle özel bir hastaneye gidiyor. Bir gece hastanede kalıyor ve sabah ücret için vezneye gidiyorlar. Arkadaşım ücretin 1250 lira olduğunu duyunca işin içinde bir tuhaflık olduğunu anlıyor ve yapılan işlemlerin faturasını istiyor. Fatura lafı geçince, hastanede müdür ve şefler arasında bir fısıltı başlıyor. Daha sonra arkadaşımın yanına gelen şef bir yanlış anlaşılma olduğunu ve ücretin 750 lira olduğunu söylüyor. Bu olay az da olsa yaşadıklarımıza ayna tutuyor. Bu sorunu her gün yüzlerce işçi yaşıyor. Patronlar kendi işçilerini çok çalıştırıp az ücret verdikleri gibi, müşterileri olan işçilerden de üç katını almaya çalışıyorlar.
Patronların düzeni yüzünden kaybettiğimiz sağlığımızı hastanelere ücret vermeden geri kazanmak için şunları iyi bilmemiz gerekiyor. İş kazalarında, trafik kazalarında ya da acil durumdaki herhangi bir hastalık için hastanelerin acil bölümlerine ücretsiz başvurabiliriz. Ayrıca yoğun bakım servisi, yanık tedavileri, kanser tedavisi (ışın tedavisi, ilaç tedavisi, radyo izotop tedavileri), doğum ve bebek için doğum sonrası bakım (kuvöze alınması durumunda), diyaliz tedavileri, kalp ve damarlarla ilgili yapılan işlemler hangi hastane olursa olsun ücretsiz karşılanır. Bu bölümlerden herhangi birine gittiğimizde para talebiyle karşılaşırsak yapacağımız ilk şey faturamızı istemek olmalıdır. Bunların dışında kalan durumlarda, sağlık bakanlığının belirlediği yüzdelikle hesap yapılır. 2009 yılında çıkarılan bir yasa ile hastaneler; kapasite, hasta bakımı ve bölümleri açısından sınıflara ayırdı. A, B, C, D, E olarak sınıflandırılan bu hastanelerin fiyat uygulamaları da birbirinden farklılık gösteriyor. Yani bu yasaya göre en iyi hastaneler A sınıfı hastanelerdir. Daha sonra B, C, D, E diye devam eder. A sınıfı hastaneler en iyi olmakla beraber en pahalı hastanelerdir ve bu hastaneler hastalardan yapılan tetkiklerin yüzde yetmişini alırlar. Sırasıyla B sınıfı hastaneleri yüzde 60, C sınıfı yüzde 50, D sınıfı hastaneleri yüzde 40 ve E sınıfı hastaneleri de bunun yüzde 30’unu alabilirler. Ama ne yazık ki neredeyse hiçbir hastanede bu uygulanmıyor. Ücret verilmemesi gereken bölümlere bile ücret ödüyoruz.
Sağlık sorunu tüm işçi sınıfının yaşadığı bir sorundur. Patronlar sınıfının sunduğu bu hayatın koşullarından dolayı hastalanıyoruz, sağlığımızı kaybediyoruz. İnsanî ihtiyaç olan sağlık hakkından da ancak onlara cebimizi açtığımızda yararlanabiliyoruz. Örgütsüz olduğumuz sürece bunları yaşamaya devam edeceğiz. Çünkü patronlar sınıfı her an her alandan saldırıyor ve buna da tek başımıza karşı çıkamayız. Şunu bilmeliyiz ki biz birleşip örgütlendiğimiz zaman en iyi sağlık koşullarında, parasız sağlık hizmetine kavuşabiliriz.
Parasız Sağlık İstiyoruz!
Yaşasın Örgütlü Mücadelemiz!