“Biz Safir inşaatta çalıştık, hiç Safir patronunu görmedik. Bizim hakkımızı yediler. Paramızı vermediler. Öyle çok taşeron şirket vardı ki, başımızda duranlar sürekli ‘çalışın, çalışın çok hızlı çalışın’ diyordu. İşçilerin hiçbirinin sigortası yoktu. Asıl patron çok büyümüş, taşeronlar da büyümüş. Ama biz çok çalıştık ve paramızın çoğu patronun cebinde kaldı.” Bu sözler Safir inşaatta lüks binaların yanı sıra Arena stadyumunun inşaatında ve Özsoy Holding’e taşeron iş yapan Gürsoy taşeron şirketinde çalışan Kürt işçilerin anlattıkları. Gürsoy taşeron şirketi Özsoy İnşaat aracılığıyla yüzlerce okulun tadilat işlerinde çalıştırdığı işçilerin sigortalarını yapmadı, ücret alacaklarını altı aydır ödemiyor. İşçiler aylardır kendilerini oyalayıp “bana bir ay daha zaman tanıyın” diyen Gürsoy patronunun artık telefonlarına cevap bile vermediğini söylüyorlar. “Gürsoy taşeronu işçilerinin asıl işvereni Özsoy İnşaat’tır. Özsoy İnşaat’ın Ümraniye’deki yerine gidip paramızı ödemesini isteyeceğiz” diyorlar.
İnşaat patronları temeli sağlam, depreme dayanıklı, imarlı, lüks binaları taşeron şirketler aracılığıyla sigortasız ve hiçbir güvencesi olmadan çalıştırdıkları işçilere yaptırıyorlar. Taşeron şirketler işçileri aylarca paralarını ödemeden çalıştırıyor. İş bittiğinde ise taşeron patronu ortadan kayboluyor. Ortada kalan inşaat işçileri alacakları üç kuruşluk ücretlerini de alamıyor, katmerli sömürülmüş oluyorlar. Patronların holding olanı da, taşeron olanı da bir sülük gibi işçilerin kanını emerek büyüyor. İşçilerin haklarını öğrenmesi ve haklarını gasp ederek büyüyen patronlara karşı birlikte mücadele etmesi gerekiyor.