
Birleşik Metal-İş 1 Nolu Şubenin (Kartal) 5. Olağan Genel Kurulu, 26 Haziran günü Maltepe Maksev tesislerinde gerçekleştirildi. Genel Kurula, formalite yerine bulsun, bir an önce seçimler yapılsın-bitsin havasında girildi. Sesiz sedasız yapılması düşünülen Genel Kurulda direnişçi işçilerin eleştirileri, ABB delegelerinin protesto amacıyla seçimlere katılmaması ve demokratik kitle örgütlerinin söz hakkına yapılan müdahaleler damgasını vurdu.
Divan adına açılış konuşmasını yapan BMİS Genel Başkanı, 12 Haziran genel seçim sonuçlarını değerlendirdi ve seçim sonrasında ortaya çıkan durumun, karanlık günlerin habercisi olduğunu belirtti. Millet iradesine saygı duyulması gerektiğinin altını çizen Serdaroğlu, “Stockholm Sendromu” değerlendirmesine katıldıklarını belirtti. BMİS’in sınıf sendikacılığını, kapitalizme, emperyalizme ve küresel sömürüye karşı mücadeleyi önüne koyduğunu vurgulayan Serdaroğlu, bu mücadeleye destek olunmasını istedi. Serdaroğlu bir yandan bu şekilde konuşup mücadeleci pozlar keserken, diğer yandan mücadele eden işçileri neden yarı yolda bıraktıklarını tabii ki açıklamadı.
Sınıf dayanışmasına güç vermek için Genel Kurula katılan konuklar adına ilk sözü Birleşik Metal-İş’in direniş yürüttüğü Sinter Metal direnişçisi aldı. Sinter Metal direnişçisi sendikanın mücadeleyi hukuk zeminiyle sınırlı tuttuğunu, işçilerin eylem ve mücadele taleplerini sendikacıların sürekli bastırdığını belirtti. Sinter Direnişçisi, sendikacıların bir yandan işçi sınıfı için siyasi mücadeleden kaçtıklarını diğer yanda direniş gecelerinde, seçimlerde CHP’yi desteklediklerini vurguladı. Sendikacıların desteğe gelen işçi örgütlerini ve devrimcileri karaladığının altını çizdi. Sendikanın örgütlenme anlayışını ve direnişlere ilişkin tutumlarını eleştirmeye devam eden Sinter Metal direnişçisi işçinin sözünü kesen Adnan Serdaroğlu, konuk konuşmalarının kısa kesilmesini istedi. Sinter Metal işçisi bundan sonra da girdiği fabrikalarda örgütlenmeye devam edeceğini belirtti ve mücadelenin başarıya ulaşması dileklerinde bulunarak konuşmasını tamamladı.
BMSKNGRE (3).JPG [1]

Casper direnişinden bir işçi ise mücadele sürecini anlattı. Sendika ve diğer işçi kurumlarının desteğinin önemli olduğunu belirtti. Beş benzemezi bir araya getirdiklerini belirten Casper direnişçisi, işçi çeperini genişletmek için ortak mücadele çağrısında bulundu.
Divan başkanı olarak Serdaroğlu, konuk konuşmacıların söz hakkının dolduğunu söylediği esnada, yine Gürsaş direnişinden bir işçi söz almak için kürsüye yöneldi. BMİS üyesi olarak, direnişçi bir işçi olarak konuşmak istediğin belirten Gürsaş direnişinde yer almış olan işçiye, BMİS 1 Nolu Şube Yöneticileri itekleyerek engel oldular. Bu sırada BDSP’liler “Bürokratlar Değil İşçiler Konuşsun!” ve “Gürsaş İşçisi Kürsüye!” sloganını attılar.
Konuk konuşmalarının ardından Genel Kurul delegelerin konuşmalarıyla sürdü. Penta işyerinden delegeler sırayla söz alarak örgütlenme, kadın ve genç işçi komisyonlarının kurulmasını, grev ve direniş fonunun oluşturulmasını, halkların kardeşliğinden yana eğitimler verilmesini ve ayrıca eğitim tesislerinde içki içilmemesini talep ettiler. Penta delegesi Özlem Kalaycı konuşmasında, sendikanın MESS Grup Sözleşmelerinde, 1 Mayıs hazırlık sürecinde, SGSS saldırılarında yeterince hazırlık yapmadığına değindi ve sendikadaki bürokratik, uzlaşmacı çizginin birçok hakkın işçilerin ellerinden alınmasına neden olduğunu belirtti.
BMSKNGRE (7).JPG [2]

Kongre çerçevesinde önemli gelişmelerden biri de, ABB delegelerinin şube seçimlerine katılmayarak, seçimi boykot etmeleriydi. Dudullu ABB delegesi, işçileri temsilen yaptığı konuşmada, “önceki genel kurulda da ya tozu dumana katacağız ya da tozu dumanı yutacağız dedik, peki, ne oldu?” diye sordu. Şube Başkanı ve sekreterinin bu şubeyi yönetemeyeceğini, çünkü işçi ve emekçilerden yana olmadıklarını ve sendikanın kararlarını uygulamada eksik kaldıklarını belirtti. Şube yöneticilerinin MESS grevlerinde ABB işçisine inanmadığını, işçilerin mücadelelerini yıldırmaya, bastırmaya çalıştığını belirtti. ABB’de greve çıkılmaz anlayışını yıktıklarını ifade eden delege, ilkesel tutum alarak mücadeleci anlayışa sahip çıktıklarını da söyledi. İşçilerin aldıkları karara uymadıktan sonra sendikacıların koltuklarında oturmasının bir anlamı olmadığını, pazartesinden sonra olacaklardan kendilerinin mesul olmadığını ve iki ellerinin yakalarında olacağını söyledi. ABB delegesi, pazartesinden itibaren bazı mesajlar vereceklerini ve herkesi daha onurlu, namuslu bir mücadele safına katılmaya davet ettiklerini belirterek bitirdi konuşmasını. Yapılan bu haklı eleştirilere rağmen şube başkanı Kemal Coşkun’un blok listesi kongreye katılan 104 delegenin onayıyla kabul gördü.
Genel Kurul’da Serdaroğlu’nun ve şube yöneticilerinin ortaya koyduğu tavır, bu sendika yönetimiyle gelecek dönemde de metal işçilerine güven veren bir mücadele hattının ortaya konamayacağını gözler önüne seriyor. Sermayenin sendikalara yaptığı saldırılara, işten atmalara karşı durmak ve yeni örgütlenmelerle sınıf mücadelesini yükseltmek, bütün metal işçilerine güven vermek mücadeleci metal işçilerinin sorumluluğundadır. Sendika yönetimi ve delegeler Sinter Metal, Gürsaş, Samka, Yakacık Valf, Yasan ve Casper örgütlenmelerinde yaptıkları hataların hesabını vermelidir. Sendikaları işçilerin mücadeleci örgütleri haline getirmek, Genel Kurul kürsülerini işçilere açmak için mücadeleci işçilere çok görev düşüyor.