Merhaba dostlar. Okulların kapanması ve yaz döneminin başlaması sebebiyle, farklı kentlerde okuyan üniversite öğrencileri evlerine döndüler. Fakat okulların kapanması aynı zamanda işe girip çalışma dönemimizin başlaması demek. Hepimizin bildiği gibi üniversite demek aynı zamanda müthiş bir para demek. Harç paraları, kayıt paraları ve dönem içinde harcamalar ve benzeri giderler. Bütün bu masrafları karşılayabilmek için yaz döneminde geçici işlerde çalışmamız gerekiyor.
Yaklaşık bir ay önce POLİN adında bir fabrikada işe başlamıştım, fakat diğer fabrikalarda olduğu gibi burada da aynı şeylerle karşılaştım. Uzun çalışma saatleri, az molalar ve benzeri koşullar. Bu fabrikada, su kaydırakları sistemleri yapılıyordu. Dolayısıyla boya, tiner, aseton, polyester benzeri yanıcı ve tehlikeli maddeler bulunmaktaydı. Sağlık koşullarının son derece kötü olduğu bir ortamda çalışmaktaydık. Kıyafetler son derece kötüydü, maskeler haftalık belli sayıda veriliyordu ve zaten verilen maskeler bez maskeydi, yani bunlarda çok etkili değildi. Aynı şekilde eldivenler de öyleydi, haftada belli sayıda alabiliyorduk ve bunlar da yetersizdi.
Bu fabrikaya beş farklı taşerondan işçi gönderiliyor ve gönderilen bu işçiler üretimde çalıştırılıyor. Ben bu fabrikada çalışırken çok önemli sağlık sorunları yaşamaya başladım. Çalıştığım ortamın pis olmasından dolayı, egzama rahatsızlığım giderek artmaya başladı ve bundan dolayı ayrılmak zorunda kaldım. Bu fabrikada çalıştığım sırada, fabrikada çalışan bir işçinin işinden evine giderken beyin kanaması geçirerek öldüğünü öğrendim. Dostlar, işçiler olarak bunları mı hak ediyoruz? Suskunluğumuz ve örgütsüzlüğümüz bu kötü çalışma koşullarının daha da ağırlaşmasına neden olacak. Ateşin kendi evimize düşmesini beklememeliyiz. Mücadele ateşini büyütmeliyiz.
YAŞASIN İŞÇİLERİN ULUSLARARASI MÜCADELE BİRLİĞİ