
Dünyanın birçok ülkesinde işçi emekçi kitleler sokaklara çıkarak tepkilerini dile getiriyorlar ve krizin faturasını ödemeyeceklerini haykırıyorlar. Sermaye hükümetleri aç, işsiz ve yoksul kitlelerin hiçbir sorununa çözüm bulmuyor. Patronlar kârlarını yükseltmek için ücretleri düşürüyor, çalışma koşullarını ağırlaştırıyorlar. Dünya çalkalanıyor, emekçilerin öfke seli büyüyor.
İngiltere: Öfke Yükseliyor
İngiltere’de 29 yaşında Mark Dugan adlı bir siyah gencin polis tarafından öldürülmesinin ardından sokaklara çıkan emekçi kitleler, günlerce polisle çatıştı ve bu cinayetin hesabını sordu. 6 Ağustosta işlenen cinayetin sorumlularının cezalandırılmasını isteyen göçmen kitleler, Totenham’daki polis karakolunun önünde eylem yaptılar. Ancak polis yine şiddet uygulamaktan geri durmadı. Fakat bu tutum öfke patlamasına ve kitlelerin sokaklara çıkarak polisle çatışmasına neden oldu. Çatışmalar Birmingham, Liverpool, Leeds, Notingham ve Bristol’a da sıçradı. Binalar ve arabalar ateşe verildi. Özellikle yoksul ve ezilen kesim olan siyahlar arasında protestolar yaygınlaşıyor. Olayları kontrol altına almak isteyen hükümet “güvenlik zirvesi” için toplantılar yaptı. Emekçilerin patlak veren isyanının önüne geçmek isteyen hükümet birçok kişiyi gözaltına alındı.
Medya ve hükümet sokaklara çıkan kitlelere “bir avuç bozguncu” diyerek emekçilerin isyanını İngiliz işçi sınıfının gözünden düşürmeye çalışıyor. İngiltere’de patlak veren isyan, 2005’te Fransa’da patlak veren göçmen isyanının bir benzeridir. İşsizlikten, haklarının gasp edilmesinden, ezilmekten bıkan emekçi göçmen kitleler, çürüyen kapitalizme baş kaldırmışlardır. İşçi sınıfına ve emekçilere dönük saldırılar tüm Avrupa’da şiddetli tepkiyle karşılanıyor. İngiltere’deki isyan da bunun devamıdır. Emeklilik yaşı saldırısına maruz kalan ve kemer sıkma programı dayatılan İngiliz işçi sınıfı, siyah ve diğer ülkelerden gelen göçmen emekçilerle birleşmelidir. Patronların saldırısına ancak birlikte cevap verilebilir.
İsrail’de Mücadele Yükseliyor!
İsrailli işçi ve emekçiler son iki haftadır marşlarıyla, pankartlarıyla meydanlara çıkıyor, “Sosyal Adalet” talebini yükseltiyorlar. 150 bin kişi Kudüs, Tel Aviv, Hayfa ve Aşdod gibi önemli kentlerde sokaklara çıktı. Sloganların yükseldiği mitinglerde kitleler destek için katılan şarkıcıların marşlarıyla coştular. Beş ayrı şehirde miting yapılması için duyuru yapılırken mitingler 10 ayrı şehirde yapıldı. Tel Aviv’de 50 binden fazla insan yürüdü. “İnsanlar adalet istiyor!”, Başbakanı kast ederek “Bibi evine git!”, “Yardım değil adalet istiyoruz!” sloganları atıldı.
İsrail halkının %87 gibi büyük bir çoğunluğu yapılan eylemlere destek veriyor. Uzun süredir sağlık masraflarının yükseltilmesine karşı eylemde olan doktorlar da protesto gösterilerine katıldı. İsrail genelinde belediye işçileri de sosyal adaletsizliği protesto etmek için bir günlük greve çıktı. Caddelerden çöpler toplanmadı, sokaklar temizlenmedi. İşçi ve emekçiler “Toplumsal Adalet!” istiyoruz derken, Mısır halkını da selamlayarak “Mısır burada! Hükümet İstifa!”, “Esad, Mübarek ve Netanyahu Defolup Gidin” diyorlar. Mısır halkının yükselttiği talepleri de sahiplenerek daha iyi yaşam koşulları talep ediyorlar.
Mısır’da Protestolar Devam Ediyor
Mısır’da Mübarek diktatörlüğünü deviren kitleler iktidara oturan Askeri Yüksek Konsey’e karşı da mücadelelerine devam ediyorlar. Mısır halkının Mübarek’i devirme mücadelesinde tarafsız pozları kesen ordu, gerçek yüzünü gösteriyor. Grevleri yasaklayan, protestoları engellemeye çalışan Yüksek Askeri Konsey Başkanı Tantavi, kendisine karşı yapılan protestoları da zorba yöntemlerle susturmaya çalışıyor. 23 Temmuz Cumartesi günü sokaklara çıkan halkla ordu arasında çatışma yaşandı. 300’den fazla kişi yaralandı. Yüksek Askeri Konsey binasına doğru yürüyüşe geçen Mısırlı işçi ve emekçilere eli bıçaklı gangster çeteleriyle birlikte ordu ve polis güçleri saldırdı. Ancak tüm bu saldırılara rağmen kitleler vazgeçmeyerek yürüyüşlerine devam ettiler.
Bu hain saldırıları düzenleyenlerin yargılanmasını isteyen Mısırlı işçi ve emekçiler aynı zamanda düzenin bekasını savunan Askeri Konsey’in de görevden el çekmesini istiyorlar. Tantavi hükümeti işçilerin taleplerine de kulak tıkamış durumda. İşsizlik oranı yükselmeye devam ediyor. Grevler yasaklanmasına rağmen sürüyor. Askeri Konsey geçtiğimiz hafta içerisinde Eylül ayında yapılacak genel seçimlerin ertelendiğini açıklandı. Mısırlı işçi kitleler hem sosyal hakları, hem de demokratik ve siyasal özgürlüklerinin sağlanması talebiyle daha kitlesel eylem çağrısında da bulundular.
İspanya: Kitleler Yeniden “Güneşin Kapısı” Meydanında
İspanyalı işçiler ekonomik krizin faturasını sırtlarına yıkmak isteyen hükümet ve patronlar sınıfına karşı mücadelelerine devam ediyorlar. 25 Haziranda farklı şehirlerden yola çıkan kitleler Puerto del Sol (Güneşin Kapısı) meydanında gösteri yapmış ancak birçoğu alanı terk etmemişti. 5 Ağustos Cuma günü polis kitlelere saldırmış ve alandan çıkarmak istemişti. Çıkan çatışmanın sonucunda 20 kişi yaralanmıştı. Polisin saldırısını protesto eden kitleler yeniden Puerto del Sol meydanına geri döndüler. İspanya’da adına “öfkeliler” denilen gençler, işsizliğe ve krizin faturasının emekçilerin sırtına yüklenmesine karşı eylemlerine devam ediyorlar. İspanya’da işsizlik oranı oldukça yükselmiş durumda. Avrupa bölgesindeki 17 ülke arasında %21 oranıyla işsizliğin en yüksek olduğu ülke İspanya. Özelikle gençler arasında işsizlik oranı %35-40’a dayanmış durumda. Kriz İspanyol futbolunu da etkiledi. 1. ve 2. ligde oynayan oyuncular yeni sezonun ilk iki haftasında greve çıktı. Futbolcular sözleşmelerinde hak ettikleri paraların kendilerine verilmesini istiyor.