Tuzla belediyesine bağlı Orhanlı/Mescit Mahallesinde 200 hektarlık bir alanın kamulaştırıldığı gerekçesiyle 8 konuta TOKİ’nin yıkım kararı iletildi. Yıkımın zaten uzun zamandır gündeminde olduğu mahalle halkı, bir mahalle dayanışma komisyonu kurarak konutlarını savunmak için mücadeleye başladı.

26 Ağustos akşamı Mescit Mahallesinde oturan emekçiler bir basın açıklaması düzenleyip haklarını arayacaklarını dile getirdiler. UİD-DER’in de içinde olduğu sendika ve kitle örgütleri de basın açıklamasına katılarak mahalle halkına destek verdi.

Mescit Mahallesinde toplanıp Orhanlı merkezine doğru yürünerek merkezde bir basın açıklaması yapıldı. Basın açıklamasında, “Kamu yararı savı öne sürülerek, 30-40 ev ile başlayan istimlâk çalışmaları şu an 5000 kişiyi kapsamaktadır ve nerede duracağı belirsizdir. Bizler de kamuyuz. Evlerimizi yıktırmayacağız. Lojistik- Havaalanı ve Teknoloji alanı olan bölge, yatırımcılarca milyon dolarlar ile el değiştirirken mesken sahiplerine vergi beyan değerleri öne sürülmektedir. Bizler tüccar veya yatırımcı değiliz. 40 yıldır bu çevrede yaşıyoruz. Evlerimiz satılık değildir” denildi.

Evine yıkım kararı gelen Aynur Abla, okuma yazma bilmediğini, TOKİ’den geldiklerini iddia eden birilerinin evine geldiğini, oğlunun TOKİ’ye yazıldığını söyleyip beyannameyi imzalattıklarını anlattı. Öfkeli olduğu gözlerinden okunan Aynur Abla, evini yıktırmamakta kararlı gözüküyordu. Bir diğer yıkım kararı gelen Ramazan Amca da uzun yıllar emek vererek yaptığı evini vermemekte kararlı. “Kesinlikle evlerimizi yıktırmayacağız” diyen Ramazan Amca bunun için birlik olunması gerektiğini söyledi.

B gün sermaye sadece bizleri işyerlerinde rahatsız etmiyor. Bin bir çileyle, dişimizle, tırnağımızla yaptığımız o mütevazı evlerimizi burjuvaziye vermeye hiç mi hiç niyetimiz yok! Bunun için gerek işyerlerimizde gerekse işçi mahallelerinde sınıfsal örgütlülüklerimizle birlikte mücadele edelim!