
Mersin’de işçiler, DİSK’e bağlı GENEL-İŞ sendikasının öncülüğünde, kıdem tazminatlarının kaldırılıp fona devredilmesine karşı bir basın açıklaması gerçekleştirdiler. Hükümet ve sermaye çevrelerinin kıdem tazminatını bir yük olarak görmesine karşın, işçiler kıdem tazminatının iş güvencesi olduğunu, ücretlerin düşük olduğunu ve çalışanların yüzde 75’inin asgari ücretle çalıştığı bir ülkede kıdem tazminatının işverenler için altından kalkamayacak büyüklükte bir maliyet yaratmadığını dile getirdiler.
GENEL-İŞ sendikası önünde bir araya gelen işçiler, “Kıdemi değil taşeronu kaldır”, “İşçilerin birliği sermayeyi yenecek”, “Yaşasın sınıf dayanışması”, “Liman işçisi yalnız değildir” sloganlarıyla Mersin Taş bina önüne kadar yürüdüler. Basın açıklamasını okuyan Genel-İş Mersin Şube Başkanı, “Ülkemizde her ekonomik kriz döneminden sonra önlem diye işçi sınıfının çalışma koşulları esnekleştirildi, işçilerin işyerlerindeki kaderi işverenin iki dudağı arasında ve işçilerin sendikal örgütlenmeleri neredeyse bitirildi. Kıdem tazminatı hakkını ortadan kaldırarak işçi sınıfının son sosyal haklarından birisini daha yok etmek istiyorsunuz. Kıdem tazminatını işçilerin önemli bir bölümü alamıyorsa kıdem tazminatı fonu kurmak yerine işçilerin iş güvencesini sağlamlaştırın” dedi.
Basın açıklamasına katılan ve 34 gündür direnişte olan Mersin Limanı işçileri de söz alarak şunları söylediler: “Bizler Ortaçağdan kalma çalışma koşullarının hüküm sürdüğü Mersin Limanı işçileriyiz. Bizler 27 ülkede gaz oranı yüksek olduğundan dolayı girişi yasaklanan petrokok kömürünü çıplak ellerimizle boşaltan işçileriz. Taşeronlaştırmayla Mersin Limanını köle pazarına çevirenler bugünde iş güvencemiz olan kıdem tazminatına göz diktiler. Bizler direnen liman işçileri olarak diyoruz ki kıdem tazminatı onurumuzdur. Onurumuzu çiğnetmeyeceğiz.”
“Mersin halkı limana, dayanışmaya”, “Vur vur inlesin MIP dinlesin”, “Liman işçisi direnişin simgesi” sloganlarının coşkulu bir şekilde atılmasıyla basın açıklaması sona erdi.