
12 Eylül 1980. Bir karar alınmış. Bir general konuşmuş. Zaman durmuş. Bir general konuşmuş. Milyonlar kayıplara karışmış. Gençliğinin baharındaki bedenler toprağa girmiş. Sokaklar boşalmış. Ve bir general konuşmuş, kurşunlar çığlık çığlığa bedenlerde patlamış. Çok kan akmış, kokusu hâlâ genzimizi yakar. Ve bir general konuşmuş, düşünmek yasak olmuş. İnsanlar düşünmekten korkar olmuş ve düşlemekten.
Bir anne 12 Eylül işkencesinde ölen oğlunu beklemekte halen. Kapıdan girecek ve “anne diye seslenecek” diye umut etmekte halen. Bir baba gözyaşlarını içine gömmekte halen… Ve bir sevgili halen düşlemekte bir daha gelmeyecek olan sevdiğini. Ve adına özlem, hasret, acı, keder her ne derseniz deyin. Kötü olanı düşleyin yeter ki. Kötü olanın gerçek olduğu günün adını da 12 Eylül 1980 olarak hatırlayın. Ve susmayın haykırın hep bir ağızdan. Lanetleyin 12 Eylül’ü ve darbecileri. Darbecilerden hesap sormak için kızıl bir kortej altında yürüyün özgür bir geleceğe doğru.
Bizler aydınlık bir geleceğe doğru yürümek isteyenlerle beraber UİD-DER kızıllığı eşliğinde Kadıköy sokaklarındaydık. Coşkumuzla ve disiplinimizle insanlara güven verdik. Hayran gözlerle bizleri izlediler. Darbecilerden hesap sormaya gelenleri alkışlıyorlardı. Evet, hesap sormaya gelmiştik. Ağzından çıkan her bir sözün işkence ve ölümle sonlandığı darbeci paşalardan ve onların iplerini elinde bulunduran patronlar sınıfından hesap sormaya gelmiştik. Darbeciler yargılansın diye haykırıyorduk. Darbe yasaları kaldırılsın diye, bütün dünyanın işçileri birleşsin diye haykırıyorduk. Çünkü biliyorduk biz. Biliyorduk insanlığın ve doğanın kurtuluşunun işçi sınıfı önderliğinde gerçekleşeceğini.
Kavgamız daha bitmedi arkadaşlar. Milyonların hesabı sorulmadan bu kavga bitmez. Darbecilerden ve onların iplerini elinde tutan patronlar sınıfından hesabı soracak olan işçi sınıfıdır. Biz UİD-DER’liler olarak sınıf mücadelesini yükseltmek için uğraşıyoruz. 12 Eylüller yaşanmasın diye mücadele ediyoruz ve daha nice kanlı tarihler yaşanmasın diye çabalıyoruz. Ve haykırıyoruz hep bir ağızdan: 12 Eylül’ün hesabını soracağız!