
Galatasaray Lisesi önünde toplanıp meşalelerle Taksim tramvay durağına yürüyen platform üyeleri “Grevsiz Toplu Sözleşme, Toplu Sözleşmesiz Sendika Olmaz!” pankartını taşıdılar. “Yaşasın Toplu Sözleşme Yaşasın Grev”, “Parasız Eğitim, Parasız Sağlık” dövizlerini de taşıyan kitle, “Toplu Sözleşme Hakkımız, Grev Silahımız”, “Sahte Sendika Yasasına Hayır”, “Grev Yoksa Grev Var”, “Genel Grev Genel Direniş”, “Kıdem Tazminatı Gasp Edilemez”, “İkramiyelerimiz Gasp Edilemez”, “Susma Haykır Savaşa Hayır”, “Doğalgaza Değil Maaşlara Zam”, “Baskılar Bizi Yıldıramaz”, “Zafer Direnen Emekçinin Olacak” sloganlarını haykırdı.
Taksim tramvay durağına gelen kitle, burada oturarak türkü ve marşlar eşliğinde eylemlerine devam ettiler. Ardından KESK dönem sözcüsü Ersoy Adıgüzel yaptığı basın açıklamasında şunları dile getirdi: “AKP, 2001 yılında çıkarılan kamu emekçilerinin var olan haklarını gasp eden 4688 sayılı yasanın arkasına saklanmaya devam ediyor. 4688 sayılı yasanın esasına dokunmaksızın kısmi değişikliklerle kamu emekçilerini oyalamaya devam etmeyi hedeflediği açıkça görülmektedir. Anayasanın 90. maddesiyle güvence altına alınan grev haklarımızı engellemeye yönelik yaklaşımdan vazgeçin!”
Adıgüzel, diğer “memur” konfederasyonlarına da çağrıda bulundu: “Sizin de önünüzde bir fırsat var: 2001 yılında 4688 sayılı yasanın çıkması için Meclis’te kulis yaparak hükümetin toplu görüşmelerle kamu emekçilerini on yıl oyalamasına katkı sunma hatasını bir daha tekrarlamayın! Gelin bu düzenlemeye ve yaklaşıma karşı ortak tutum alalım! Kamu emekçilerinin bir on yıl daha hak ve çıkarlarının gasp edilmesine ortak olmayın! Kamu emekçileri bugün konfederasyonlardan hak ve çıkarlarının korunmasını ve geliştirilmesini talep ediyor, bekliyor. Gelin bu talebi karşılıksız bırakmayın.” Kamu emekçilerine de seslenerek “Sevgili kamu emekçileri, haklı ve meşru taleplerimiz için fiili ve meşru mücadeleyi yürütelim. Gücümüzü örgütlülükten, sizlerden alıyoruz, gelin mücadeleyi yükseltelim” dedi ve açıklamasını şöyle bitirdi: “4688’in özünü koruyarak revize edilmesini, örgütlenme özgürlüğü, TİS ve grev hakkımız önündeki engellerin korunarak devam ettirilmesini hedefleyen sahte sendika yasasını kabul etmedik, etmeyeceğiz.”
Bugün gelinen noktada örgütlenme özgürlüğü önündeki engeller devam ediyor. Kamuda çalışan işçilerin grev hakkı hâlâ yok. Toplu sözleşme kapsamı daraltılmakta, mali ve sosyal haklarla sınırlandırılmaktadır. Sendikal yasaklar dâhil tüm siyasal yasakların kaldırılması, hak ve özgürlüklerin genişletilmesi, işçi sınıfının örgütlenmesinin önündeki engellerin temizlenmesi için tüm sendikalara ve sendika konfederasyonlarına büyük bir görev düşüyor.