
Abla, Erzincan Devlet Hastanesinde bir taşerona bağlı olarak 11 yıldır temizlik işçisi olarak çalışmaktaymış. 11 yıldır aynı işi sürdürüyor olmasına rağmen hâlâ işten atılma korkusu yaşadığından ve ola ki böyle bir durumla karsılaştığında iş aramak durumunda kalacağından, dolayısıyla da okuma yazma ve dört işlemin iş bulmasına kolaylık sağlayacağını düşünerek böyle bir işe kalkıştığını dile getirdi konuşmalarımız neticesinde.
Tabii ki okumayı yazmayı ve temel matematik bilgilerini öğrenmek, böyle bir şeyi azmederek bu işe kalkışmak abla adına sevindirici ve güzel bir şey. Bunlar hemen her alanda işine yarayacak şeylerdir ve olmaması büyük bir eksikliktir çoğu zaman. İşçi sınıfına mensup bizlerin birçok alanda zorluk çektiği ve bir kısmımızın da eğitim öğretimden mahsur kalması bir realite. Fakat bu yazıyı kaleme alırken asıl irdelemek istediğim bu değil. İrdelemek istediğim asıl şey işçi ablalarımızın, ağabeylerimizin, kardeşlerimizin iş güvencesine sahip olamamaları, işten atılma korkusu ile yaşıyor olmaları. İşlerinin patronların ağzından çıkacak bir kelimeye bağlı olması…
Bildiğimiz gibi patronlar birçok şeyi bahane ederek işten çıkartıp bizleri kapının önüne koyabiliyor. Peki, dünyayı ellerimizle var ettiğimiz sınıf kardeşlerim, sizce işçi sınıfının bu tarz şeylere maruz kalmamasını sağlayacak şey, tek başına kurtulmaya çalışmak mıdır? İşten atılmalara, taşerona, iş cinayetlerine, uzayan iş saatlerine, sendikasızlaştırılmaya karşı ve zamanında mücadeleler sonucunda bedeller ödenerek kazandığımız ve elimizden alınan haklarımızı tekrardan kazanmak için tutumumuz bu olmamalıdır kardeşler! Çünkü biliyoruz ki, işten çıkarılan bir işçi, sonrasında iş bulup çalışmaya başlasa bile işten atılmayacağına dair hiçbir güvencesi yok. Peki ne olmalıdır? Kardeşler tabii ki bu durumlar işçi sınıfının örgütlü olması ile alt edilebilir. Bilmeliyiz ki ancak örgütlü bir işçi sınıfı sermaye sınıfına karşı ayakta durup mücadele edebilir. Onun içindir ki işçi sınıfının kurtuluşu kendi eseri olacaktır ve bunu da ancak ve ancak gücümüzü birlikteliğimizden alarak gerçekleştirebiliriz.
Kurtuluş yok tek başına ya hep beraber ya hiçbirimiz!