
UİD-DER: Buraya geldiniz, çalıştınız ve işten atıldınız, ne düşünüyorsunuz?
T.D.: 11 yıldır bu şirkette çalışıyorum. Patron bizi İzmir’den buraya yıldırmak için sürgün etti. Değil İstanbul’a Rusya’ya bile gideceğimizi söyledik. Yılmadık, mücadelemiz için her şeyimizi İzmir’de bırakıp İstanbul’a geldik. Kararlılığımızı gören patron bize ancak 11 gün dayanabildi. İlk gün kalacak yerimiz olmadığı için patrondan bize kalacak yer bulmasını istedik, bulmadı. Biz de fabrikada kaldık. 11 gün sonra bizi fabrika işgali gerekçesiyle işten attı. Tabii ki sendikalaştığımız içindi her şey. Patron kötüniyetli.
E.B.: 4 yıldır bu şirkette çalışıyorum. Babam çalıştığım fabrikada güvenlikteydi. 18 yıldır çalışıyordu. Emekli oldu, ona rağmen çağırdılar ve 1 yıl emekli olarak çalıştı. Ama benim sendikal mücadelem sonucu onu da işten attılar. Patronun bizi sömürmesine izin vermeyeceğiz. İzmir’deki fabrikanın tekrar açılacağını duyduk. Eğer alınacaksa ilk bizim işe alınmamız lazım. Burası iyi değil diye başka yere gitmeyeceğiz. Burayı düzelteceğiz, insanca çalışma koşulları istiyoruz. 4 yıldır çalışıyorum, daha düne kadar bizden daha iyisi yoktu, sendikalı olunca birden kötü olduk. Beni 25/2’den tazminatsız attı. Bize yapılan haksızlıktır. “İzmir’i yıldırırsam bu mücadele biter” zannetti ama bizim yılmayacağımızı çok iyi gördü. İzmir’e döndüğümüzde tekrar kapının önünde direneceğiz. Ustaları uçakla getirdi otele yerleştirdi. Biz atılınca onları yine uçakla İzmir’e gönderdi. İzmir’e gittiğimizde ustaları da fabrikaya sokmayacağız. Patron ruhsatsız yasadışı şeyler yapıyor. Parasına güveniyor ama sökmeyecek. Sendikasız işçilere sesleniyorum, herkes sendikalı olsun. Buradaki herkese çok teşekkür ediyorum. Hiç yabancılık çekmedik, kendi evimizde gibiydik. Emeği geçen herkese çok teşekkür ediyorum.
Ş.D.: Ben 2 yıldır çalışıyorum. Patron bizi sendikalaştığımız için bölmek istedi ama başaramadı. Buraya getirdi ama burada da başaramadı. Kalacak yer istedik ayarlamadı. Fabrikada paletlerin üzerinde yattık. Patron bize etmediğini bırakmadı. Biz ise kaldığımız gece bakımcı arkadaşlarımız bozuk olan makineleri, dolapları tamir etti. Bizde art niyet yok, işgal etme gibi bir durum da yok. Birlik ve beraberliğimizi bozmazsak sonuca ulaşacağız. Tüm organize sanayi bizim yanımızda. Dimdik ayaktayız. Bu şekilde sendika kesinlikle girecek, sendika girmezse kepenkler inecek. Bize destek olan herkese çok teşekkür ederiz. Kendimizi evimizde gibi hissettik.
UİD-DER: Şu andaki duygularınız nedir?
T.D.: İlk süreçler, sendikalaşma mücadelemiz film şeridi gibi geçti. Onurlu bir mücadele veriyoruz ve bu mücadeleyi her ne pahasına olursa olsun bırakmayacağız, sonuna kadar peşindeyiz. Buradaki herkese onurlu mücadelemizde bize verdikleri destekten dolayı çok teşekkür ederim. Para artık ikinci planda. Bu mücadeleye giriştiğimde 11 yıllık tazminatım da dahil hiçbir şeyi düşünmedim. Buradaki birlik beraberlik benim için daha önemli.
UİD-DER: Bundan sonraki mücadeleniz nasıl olacak?
T.D.: İzmir’e fabrikamızın önüne gidiyoruz, oradaki arkadaşlarımızla beraber mücadelemiz devam edecek. Biz patronun sendikamızla masaya oturup görüşmesini istiyoruz. Bu olana kadar mücadelemiz sürecek. Bu konuda İzmir Büyükşehir Belediyesi Başkanına da çok iş düşüyor. Bu işi çözmemizde bize destek vermesini istiyoruz.
UİD-DER: Buradakilere söyleyeceğiniz şeyler nelerdir?
T.D.: Kalan arkadaşlar birlik beraberliğini bozmasın, bütün sanayi arkamızda. Bize destek veren tüm arkadaşlara, derneklere, herkese çok teşekkür ediyoruz.
UİD-DER: Teşekkür ederiz, iyi yolculuklar ve mücadelenizde başarılar.
T.D.: Ben teşekkür ederim.