Kampana direnişi 218 gündür devam ediyor. Aynı işverene ait İzmir’de bulunan Savranoğlu Deri işçileri de geçtiğimiz günlerde Tuzla’ya sürgün edilmişlerdi. Mücadelelerinden vazgeçmeyen işçiler, patronun yıldırma çabalarına boyun eğmeyerek evlerini, çocuklarını İzmir’de bırakıp Tuzla’ya geldiler. Buradaki Kampana fabrikasında 11 gün çalıştıktan sonra işçileri yıldıramayacağını anlayan patron, 36 işçiyi tazminatsız işten çıkardı. Şimdi tekrar İzmir’deki fabrikada üretime devam edeceğini söyleyen patron haksız tavrından vazgeçmiyor.

Bu işin peşini bırakmayan mücadeleci deri işçileri, “patron bizi yıldıramayacak, o nereye biz oraya” diyorlar. Konuyla ilgili Deri-İş Sendikası, Kampana fabrikası önünde bir basın açıklaması yaptı. Deri-İş Sendikası Başkanı Musa Servi şöyle konuştu: “Savranoğlu işçilerini daha coşkulu uğurlamak istiyorduk ama patron yine oyununu oynadı. Mücadelemiz kararlılıkla sürecek. Buradan Kampana-Savranoğlu patronuna sesleniyoruz, gel sendikamızla masaya otur, işçilerin anayasal hakkını kullanmasına nasıl izin vermezsin? Arkadaşlarımız geldiğinde kalacak yer ayarlanmadı. Buradaki işçiler onlara sahip çıktı. Evlerini açıp onları misafir ettiler. Tuzla halkı ve esnafı büyük dayanışma örneği gösterdi. Sendikamız işçilere misafirhane tuttu. Patron işçilerin kararlılıkla çalıştıklarını görünce sözleşmelerini feshetti. İzmir’deki fabrikayı kapatmıştı ama şimdi Rodi Deri adı altında açıp başka işçiler çalıştırmak istiyor. Patron işverenler sendikasına ve çeşitli kurumlara üye. Atılan işçileri geri alacaksın, yeni işçi alırsan şalterleri indiririz. Dediğimiz gibi mücadelemizde kararlıyız, Tuzla’da da, İzmir’de de mücadelemize devam edeceğiz. Destek veren kurumlara, herkese teşekkür ederim.”

İzmir’den Tuzla’ya gelen işçilerden Mustafa Kuruoğlu da düşüncelerini şu sözlerle dile getirdi: “Savranoğlu patronu İzmir’deki fabrikayı kapattığında ‘İstanbul’a gelir misiniz?’ diye sordu. Biz de değil İstanbul’a Rusya’ya gitsen peşindeyiz dedik. Bize kalacak yer ayarlamadı. İlk gece fabrikada kaldık. Yıllarca sırtımızda taşıdığımız patron bizi bir gecede dışarıya attı. Mücadelemiz devam edecek, bize destek veren herkese çok teşekkür ederim.”

Daha sonra direnişçi işçiler çantalarını otobüse yerleştirip, arkadaşlarıyla vedalaştılar ve İzmir’e doğru yola çıktılar. Giden işçilerin arkasından sanayinin çeşitli fabrikalarından gelen işçiler “Güle Güle Dostlar Yine Bekleriz”, “İzmir-İstanbul Omuz Omuza”, “İşçiler Sürgünde Anayasa Nerede?”, “Susma Haykır Sendika Haktır”, “Kampana İşçisi Yalnız Değildir”, “Zafer Direnen Emekçinin Olacak”, “Ya Hep Beraber Ya Hiçbirimiz”, “Yaşasın Onurlu Mücadelemiz” sloganları atıldı ve uğurlama sona erdi.