Eylül ayında başlayan “Wall Street’i İşgal Et” eylemleri, Wall Street ile sınırlı kalmamış, tüm Amerika’ya ve oradan da dünyaya yayılmıştı. Zenginliklerin nüfusun sadece %1’lik kesiminde toplanmasını, geri kalan %99’un yoksulluk içinde yaşamasını protesto eden emekçiler, zenginliğin ifadesi olan finans kurumlarının ve şirketlerin bulunduğu alanları çadırlarıyla işgal etmişlerdi. Ancak polis baskısı hiç eksik olmamıştı. Son olarak Wall Street’i İşgal Et eylemcilerinin çadır kurduğu “Özgürlük” Parkına gaz bombaları ve coplarla kamplara saldıran polis, çok sayıda protestocuyu gözaltına alarak kampı dağıttı. Kampları dağıtılan göstericiler, polise “dünyanın gözü burada, tüm dünya şimdi burayı seyrediyor” diye haykırdılar. Kampları dağıtılıp çadırları ellerinden alınsa da meydanlara geri döneceklerini vurguladılar.
Dünya zenginliğini elinde bulunduran kapitalistler, kendi sınıflarının çıkarlarını korumak ve egemenliklerinin devamını sağlamak için baskılarını arttırırken, %99’luk emekçi kesim ise öfkesini ve mücadelesini büyütüyor.