
23 Ekimde Van’da meydana gelen deprem, yüreklerimizi dağladı. Bu deprem sonrasında ortaya çıkan tabloda yine çürük binaların altında can verenlerin, yakınlarını kaybedenlerin acı feryatları vardı. Kimi evladını, kimi anne babasını, kimi kardeşini, kimi ise ailesindeki herkesi beton yığınlarının arasında kaybetti. Böylesine büyük bir acıyı omuzlamak zorunda kalan Vanlı sınıf kardeşlerimizin yaralarına merhem olmak için UİD-DER’li işçiler olarak, çevremizdeki işçi kardeşlerimizi de seferber edip, bir yardım kampanyası başlattık. Bu yardım kampanyası ile de görmüş olduk ki işçi kardeşlerimiz, böylesi acı günlerde bile milliyetçilik zehrini körükleyip bizleri birbirimize düşman etmeye çalışanların oyununa kolay kolay gelmeyecek. İşçi kardeşlerimiz yardım ellerini uzatarak acının renginin, dilinin, ırkının olmayacağını göstermiş oldular. Yardımlarda toplanan battaniyeleri, kazakları, montları, erzakları özenle elbirliği ile kolileyip Van’a uğurladık.
Hepimiz şunu çok iyi bilmeliyiz ki onlarca insanın evsiz barksız kalmasına, ailesini kaybetmesine neden olan şey deprem değil, daha fazla kâr hırsıyla yanıp tutuşan ve bu amaçla da çürük binalar inşa eden patronlar ve buna göz yuman devlet yetkilileridir. Ebetteki kıt kanaat geçinen, boğazındaki lokmasından kesip derme çatma evlerde oturan pek çok kardeşimize de evleri mezar olmuştur. Bunun sorumlusu da bizleri köle gibi çalıştırıp emeğimizin karşılığını vermeyen patronlardır. Bu durumu tersine çevirecek ve tüm bu yaşananların hesabını soracak olanlar bizleriz. Yeter ki gücümüzün farkına varalım ve bu gücü kullanalım.
Yaşasın Sınıf Dayanışması!