
Mısır’da Kahire yakınlarındaki Al-Sadat kentinde Mega Tekstil işçileri 11 gündür grevdeler. Fabrikanın Türk yönetimi, tamamı sendikalı olan 43 işçinin işine son verdi. Bunun üzerine işçiler iş bırakarak grev başlattılar. Ancak Türk müdürler Kahire’den getirttikleri 50 kişilik çapulcu sürüsünü işçilerin üzerine saldılar. İşçilerinin çoğu kadın olan fabrikada, erkek işçiler, iş arkadaşlarını korumak için gece gündüz nöbet tutuyorlar.
15 Kasım Çarşamba günü, parayla tuttuğu çapulculara grev yerini boşaltmaları için emir veren yönetim, güya fabrikayı korumak için bu yola başvurmuş. Baskıların giderek artması üzerine mücadeleci tekstil işçileri, eylemlerinin hedefine Türk yöneticileri ve Türk Büyükelçiliğini koymaya hazırlanıyorlar.
Bölgede, 7’si grevde olmak üzere 20 fabrika var. Grevci işçiler başta olmak üzere bölgenin tüm işçileri ortak bir kararla Mega işçilerine yapılacak bir saldırıya anında cevap vermek için fabrikanın yakınında nöbet tutuyorlar. 1200 işçisi bulunan Alkan Tekstil’in yanı sıra Ahram ve Nil Tekstil işçileri de Mega Tekstil işçileriyle dayanışma içindeler.
Bağımsız Al-Sadat Sendikası Başkanı Saad Şaban yaşananlar karşısında şöyle diyor: “Mega Tekstil’in Türk yöneticileri kendi işçilerine karşı yasadışı ve gayrı meşru yöntemler kullanıyorlar. Özel bir işletme olmanın, kendilerine sendikalı olanlar dâhil tüm işçileri işten atma hakkı verdiğini zannediyorlar. Mısır yasalarına göre sendikalı işçiler işten atılamaz.” Şirket yönetiminin işçilerin haklarını vermemek için İşgücü Bakanlığı ile tarihleri önceden belirlenmiş randevularına bile gitmekten kaçındığını anlatan Şaban şunları ekliyor: “Yapılmış anlaşmalara ve verilmiş sözlere hiç saygıları yok. Önceden kararlaştırılmış son üç toplantıya da katılmadılar.”
Mega Tekstil işçilerinin 25 Ocaktan önce başlattıkları eylemler Mübarek’in devrilmesiyle ivme kazandı. Fabrikanın 5 yıldan kısa bir geçmişi var. Bu kısa süre içinde 800 genç Mega Tekstil işçisi tam 10 kez grev veya direniş hayata geçirdi. Bu grevler sırasında Türk yönetim fabrikaya yabancı işçi sokmaya çalıştı. Silahlı “korumalar” getirtti. İşçilerin çoğu baskıcı yönetim tarafından işten atıldılar, ancak işçiler pes etmediler ve mücadelelerine devam ediyorlar.