İşçi ve emekçi kardeşler!
Türkiye ekonomisi büyüyor ve patronlar sınıfı semiriyor, ama işçiler yoksullaşıyor! Milyonlarca işçi işsiz ve güvencesiz. 10 milyon işçinin sigortası yok! Çalışma temposu alabildiğine hızlandırılırken, çalışma saatleri de fiilen 12 saate çıkartılmış bulunuyor. Ama tüm bunlar gözlerini kâr hırsı bürümüş patronlara yetmiyor. Kazanılmış haklarımızı son kırıntısına kadar elimizden almak istiyorlar. Sırada hayata geçirilmek istenen yeni bir saldırı paketi var. Bu paketin adı Ulusal İstihdam Stratejisi. Patronların arzularını yerine getirmek için çalışan AKP hükümeti, bu saldırı paketini Orta Vadeli Hükümet Programına da almış durumda. Peki, neler var bu saldırı paketinde?
- Kıdem tazminatı fiilen yok edilecek!
- Bölgesel asgari ücrete geçilecek!
- İşçilerin kiralanabileceği “özel istihdam büroları” (kölelik büroları) kurulacak!
- Deneme süresi 25 yaşın altındaki işçiler için 4 aya çıkartılacak!
- Esnek çalışma alabildiğine yaygınlaştırılacak ve kadrolu işçilik tarihe karışacak!
AKP hükümeti bu saldırıları meclisten geçirmeye hazırlanıyor. AKP, işçilerin haklarını gasp ederken tek ayak üstünde kırk yalan söylüyor. Başbakan ve bakanlar işçilerin küçük bir kısmının kıdem tazminatı alabildiğini, oluşturulacak fonla birlikte tüm işçilerin kıdem tazminatı alacağını söylüyor. Meğer işçileri ne çok düşünüyorlarmış!
Kıdem tazminatının bir fona devredilmesini öneren bizzat patron örgütleridir. TÜSİAD, MÜSİAD, TİSK, MESS, TOBB gibi patron örgütleri hükümete alkış tutuyor ve cesaretinden ötürü övüyorlar. İşçilere kıdem tazminatı vermeyen ve bunun kaldırılmasını isteyen patronlardır. Nasıl oluyor da patronların istekleri doğrultusunda hazırlanan bir fon işçilerin çıkarına oluyor?
Madem AKP hükümeti tüm işçilerin kıdem tazminatı almasını istiyor, o halde yapılması gereken şey bellidir: Tüm patronlar üzerinde sıkı bir denetim uygulanmalı ve işçilerin kıdem tazminatlarını vermeyen patronlar cezalandırılmalıdır! Ancak AKP’nin ve patronların derdi işçilerin çıkarlarını korumak değildir. Kıdem tazminatını toptan ortadan kaldıramadıkları için, şimdilik fon biçiminde bir ara formül getiriyorlar. Ayrıca bu fonu da kendi çıkarları için tepe tepe kullanacaklar! İşsizlik Sigortası Fonunu nasıl kullandıklarını biliyoruz: İşçilerin paralarından oluşturulan bu fon patronlara peşkeş çekiliyor, işçilerle ilgisi olmayan alanlarda kullanılıyor. Soruyoruz: İşsizlik Sigortası Fonu üzerinde işçilerin bir denetimi var mı? Yok! Eğer kıdem tazminatı fonunu kurmayı başarırlarsa bu fon üzerinde de işçilerin bir denetimi olmayacak! Üstelik kıdem tazminatı fonundan yararlanabilmek için 10 yıl çalışmak gerekiyor! Biz işçiler bu fonu neden kabul edelim?
Kardeşler! Gelin birleşelim ve kazanılmış haklarımıza yönelen bu saldırılara boyun eğmeyelim. Amerika’dan Avrupa’ya, Ortadoğu’dan Latin Amerika’ya tüm dünyada işçiler patronlara karşı mücadele veriyorlar, boyun eğmiyorlar. Bizim de dünyanın dört bir yanındaki sınıf kardeşlerimiz gibi mücadeleye atılmamızın zamanı çoktan geldi, geçiyor. Bir taraftan işyerlerinde örgütlenirken, öte taraftan da UİD-DER’in başlatmış olduğu imza kampanyasına güç verelim! Bu imza kampanyamızın amacı, işçilerin haklarına yönelen saldırılara karşı sesimizi yükseltmek ve toplanan imzaları Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne göndererek protestomuzu meclise de taşımaktır. “Kıdem Tazminatının Gaspına Hayır!” kampanyasına katılalım, imza verelim, sesimizi herkese duyuralım!
Uluslararası İşçi Dayanışması Derneği (UİD-DER)