
İşçi Dayanışması bültenimizin son sayısını işçi kardeşlerimize ulaştırmak üzere Alstom Fabrikasının önündeydik. Eski adı Areva olan fabrika Gebze’nin en büyük fabrikalarından biri ve burada DİSK’e bağlı Birleşik Metal-İş sendikası örgütlü. Hava soğuktu. Gündüz vardiyasından çıkan işçiler yavaş yavaş servislerine doğru gidiyorlardı. Mesai bitimi olmasından kaynaklı işçilerin yorgun oldukları belliydi. Ancak sesimizi duyunca bize doğru yaklaştılar. Bültenimizi anlatmaya başlayınca soğuğa rağmen durup dinlediler ve bültenimizi aldılar. Bir süre sonra fabrikanın güvenliği etrafımızı sardı. Orada dağıtım yapmamıza izin vermeyeceklerini söylediler. Oysaki dağıtımı yaptığımız alan fabrikanın dışında bir bölgeydi ve orada herhangi bir yetkileri yoktu. Böylesi durumlara biz alışığız. O yüzden şaşırmadık. Daha tuhaf olan ise fabrika güvenliğinin engellemelerini savuşturduktan kısa bir süre sonra bazı temsilcilerin gelip bültenimizin Alstom işçilerine ulaşmasını engellemek istemeleriydi. “Burası sendikalı bir fabrika, izinsiz dağıtım yapamazsınız” dediler. Bir an aklımızdan geçmedi değil acaba bülten dağıtmak için kimden izin almalıyız diye. Valilikten mi, polisten mi, kaymakamlıktan mı, belediyeden mi, yoksa DİSK’ten mi, sendika genel merkezi ya da şubeden mi?
Tabii ki hiçbirinden izin almamıza gerek olmadığını biliyoruz. Temsilcilerin bu tutumu bizim için Gebze’deki dağıtımlarımız bakımından çok yeniydi. Gebze gibi yüz binlerce işçinin çalıştığı bir sanayi havzasında her ay gerçekleştirdiğimiz ve binlerce bülteni farklı iş kollarındaki işçilere ulaştırdığımız hiçbir dağıtımda böyle bir engelleme ile karşılaşmamıştık. Elbette bu engelleme karşısında gerekli tepkiyi verdik ve işçi kardeşlerimize bülten vermeye devam ettik. Herhalde bu acemi temsilcilerin demokratik, mücadeleci sendikal geleneklerden haberleri yok, kendilerine nasıl davranılıyorsa bize de öyle davranabileceklerini zannettiler. O kadar telaşlanacak, korkulacak bir şey dağıtmıyoruz. İşçilerin mektuplarından oluşan bir bülteni yine işçilere ulaştırıyoruz. Acaba ne telaşlandırdı onları dersiniz? Neyse.
Biz İşçi Dayanışması’nı ayrımsız bütün işçi kardeşlerimize ulaştırmaya çalışıyoruz. Sendikalı sendikasız, işli işsiz ayırmıyoruz. Çünkü biz işçi sınıfının birlik ve mücadelesini savunan örgütlü işçileriz.
Başka yerlerde bültenimize rastlayan Alston işçileri kendi fabrikalarının önünde de bülten dağıtımı yapabileceğimizi ve bunun iyi olacağını söylemişlerdi. Biz de Alstom işçisi kardeşlerimize İşçi Dayanışması bültenimizi her ay ulaştıracağımıza söz vermiştik. Biz sözümüzü tutacağız. Sendika temsilcilerinin anlamakta zorlandığımız bu garip tutumlarına rağmen işçi kardeşlerimizin ilgisi bize haklılığımızı bir kez daha gösterdi. Biz İşçi Dayanışması’nı işçi kardeşlerimize ulaştırmaya, mücadele etmeye ve fabrikalarda örgütlenmeye devam edeceğiz.