Artık televizyona bakamaz olduk. Birkaç gün önce televizyona bakayım dedim. Ardı arkası kesilmeyen reklâmlardan bunalıp, tam televizyonu kapatmak üzereyken bir reklâm dikkatimi çekti. Bir sakız reklâmıydı. Reklâmda bir işçi, ıkına sıkıla, tedirgin bir şekilde patronun odasına giriyor ve zam istiyor. Patron kaşlarını çatıp işçiye baktıktan sonra ağzına bir sakız atıyor. Sonra da “tamam zam yaptım” deyip gülmeye başlıyor. Patron ekliyor: “Mesaini de sabah 8’den akşam 8’e kadar yaptım.” Yeniden gülmeye başlıyor. Bir grup insan daha işçinin düştüğü duruma katıla katıla gülüyorlar.
Artık reklâmlarda bile işçinin bu derece aşağılanmasına, kahkahalarla birbirlerine tempo tutmalarına tahammül etmemek gerekiyor. Toplumda işçileri alay konusu haline getirmeleri, bu çalışma koşulları normalmiş gibi kanıksatmaları, bir de pişkinlikle bunu sevimli bir reklâmmış gibi göstermeleri içler acısı bir durumdur. Bu reklâm aslında gücünün farkında olmayan, kendine güvenini yitirmiş, daha fazlasını hak ettiğine inanmayan işçi sınıfının durumuna ayna tutuyor.
Reklâmlara bile malzeme olan işçilerin patronlar tarafından hem emeğinin sömürülmesine, hem de kişiliğinin ezilmesine dur dememiz gerekiyor. Hakkımız olanı reklâmlarda olduğu gibi sıkılarak, korkarak değil; başımız dik bir biçimde istemeliyiz.