Selam işçi ve emekçi arkadaşlarım. Her insanın sıkıntıları vardır. Ben de sıkıntılar içinde büyüdüm ve bu düzenin, biz işçi sınıfına dayattığı koşullara ve imkânsızlıklara hep karşı çıktım. Patronlar sınıfı biz işçilerin emeğini gasp ediyor. Onların hiç derdi yokken, biz işçi sınıfı ay sonunu nasıl getireceğiz diye düşünüyoruz. Ay sonunu getiremediğimiz asgari ücrete üç kuruş zam yapıp, ardından elektriğe, suya iki kat zam yapan düzene ne demeli? Kaşıkla verip kepçeyle geri alıyorlar. Emek veren, alınteri döken işçi sınıfı; bizi sömürüp keyfine bakanlar ise patronlar sınıfı. Ben de bilinçsizdim. Patron zulmüne karşı gelemiyordum. Çalıştığım yerlerde, en ufak zorlukla karşılaştığımda kavga edip işten çıkardım. En kolay yol olan çekip gitmeyi seçerdim.
Bir torna fabrikasında çalışıyordum. Arkadaşlarla gece vardiyasında çaya çıkmıştık. Arkadaşın biri mazot bidonunun üzerine oturmuş. Bidonun kenarı yamulmuş diye usta sabah hepimizi topladı. O arkadaşı rezil etti. “Yarın bu bidondan getireceksin” dedi. Yani bir bidon kadar değerimiz yoktu. Ben de dayanamayıp ustaya saldırdım. Bilinçsizken başka ne yapabilirsin ki? O fabrikada iş kazası geçirdim. Patronun umurunda bile olmadı. “Geçmiş olsun” bile demedi. Bizim sağlığımızın bir değeri yok onların gözünde. Birçok iş kazasının üzerini örtüyorlar, hâlâ birçok işçi arkadaşımızın çalışma koşulları yürek sızlatıyor. Bu koşulları düzeltmenin yolu örgütlü olmaktan geçiyor.
Dostlar, ben örgütlü olma duygusunun tadını aldım. Bir gün, güzel dostlukların, birbirine kenetlenmenin, yardımlaşma ve dayanışmanın olduğu, sımsıcacık insanların düzenlediği bir pikniğe katıldım. O insanların tek yürek ve tek yumruk oluşları benim dikkatimi çekmişti. Çünkü yaşantım boyunca aradığım sıcak ortamı bulmuştum onlarda, böylece kendimi de buldum. İnsanlara güvenmiyordum. UİD-DER bana bu hayatta insanlara güvenmeyi öğretti. Kendimi yalnız hissediyordum. Şimdi burjuvalara inat dimdik durup birlikte mücadele etme azmiyle doldu içim. UİD-DER’le tanıştığım için çok şanslıyım. Gelin siz de UİD-DER’li olun. O sıcak çatı altında el ele, omuz omuza bilinçli birer işçi olalım ve patronların kirli oyunlarına izin vermeyelim. En zor zamanlarımda UİD-DER yanımda oldu. Bugün biliyorum ki; benimle birlik olmuş, sevgi dolu yürekler yaşıyor. Artık haklarımı biliyorum. Örgütlüyüm, patronların karşısında dimdik durabiliyorum.
Kan emici patronlar, sözüm size! UİD-DER sayesinde şu an daha bilinçliyim ve bilinçlenmeye devam edeceğim. Mücadele ateşi günbegün artıyor içimde. Düşünün ki, bir gemi rotasında gidiyor ve o gemi rotasından hiç şaşmıyor. Gün geçtikçe gideceği yere yaklaşıyor. Önünde engeller olmasına rağmen, bu engelleri aşıp amacına ulaşıyor. İşçi sınıfı da istedikten sonra dünyayı mahveden patronları ve onların çanak yalayıcılarını dize getirecek. Yeter ki azimli olalım. Ben bugün bu satırları yazabiliyorsam UİD-DER sayesinde. En güzel günlerimi UİD-DER’le yaşıyorum. Gerçekten onlar benim ailem oldular, onlar bana bu hayat mücadelesinde doğru yolu gösteren dostlarım oldular. Bütün işçi arkadaşlarım, sizi de mücadele içinde görmekten onur duyarım. Örgütlenmekten, birlik olmaktan korkmayalım. Bizleri her gün yokluğun, sefaletin içine sürükleyen bu düzeni değiştirmek için birlikte mücadele edelim. Patronların oyununa geçit vermeyelim.