
Türkiye’de yaklaşık 9,5 milyon dar gelirli işçi ailesinin yararlandığı Yeşil Kart uygulaması iptal ediliyor. 2012 yılı başından itibaren geçerli olmak üzere Yeşil Kartlılar genel sağlık sigortası kapsamına dâhil edilecek. Gelir Testi ile Yeşil Kartlı ailelerin gelirleri hesaplanacak, verecekleri prim miktarı belirlenecek. Yeni uygulamaya göre ailenin geliri asgari ücret üzerinden hesaplanacak ve aile fertlerinin kişi başı geliri asgari ücretin üçte birinden, yani 279 liradan fazla ise ücretsiz sağlık hizmetinden yararlanamayacak. Sağlık hizmetinden yararlanmak için en az 30 lira prim ödenmesi gerekecek. Genel Sağlık Sigortası Genel Müdürü Murat Karaşen, yaptığı bir açıklamada; “bu durum Yeşil Kartlıları tedirgin etmesin” diyor. Bu uygulamanın tedirginlik yaratmaması mümkün mü? Bugün 279 lira ile geçinmek ve üstelik bu gelirden sağlık primi ödemek mümkün mü?
Tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de sağlık sorunu büyük ve çözülmesi gereken bir sorun olarak durmaktadır. Bugüne kadar Yeşil Kart ile muayenenin ücretsiz olduğu iddia edilmesine rağmen ilaç alırken “muayene ücreti” adı altında para alınıyordu. Muayene ücreti devlet hastanelerinde 3 lira, eğitim ve araştırma hastanelerinde 4 lira, üniversite hastanelerinde 6 lira, özel hastanelerde 10 liradır. Üstelik bu rakamın arttırılması planlanmaktadır. Kişi başı gelirin 279 liradan fazla olması durumunda ise Yeşil Kartlılar, sağlık hizmetlerinden faydalanmak için prim ödemeye mahkûm ediliyorlar. Belirlenen rakamlar bir işçi ailesinin, mutfak masrafları, ev kirası, faturalar ve eğitim harcamaları gibi zorunlu giderlerini karşıladıktan sonra bir de sağlık sigortası primi ödeyebileceği gerçekçi rakamlar değildir. Devletin gelir testine göre, işçilerin geçinebileceği, hatta üstüne bir de devlete prim verebileceği hesaplanıyor. Bu hesapları işçilerin değil, azılı işçi düşmanlarının yaptığı ortadadır.
Patronlar ve onların temsilcisi hükümetler, işçilerin örgütsüzlüğünden aldıkları güçle saldırılarına devam ediyorlar. Sömürünün dozajını arttırdıkça arttırıyorlar. “Paran yoksa hasta olma, hastalanırsan hastaneye gitme, gidersen primini öde” demeye getiriyorlar. Patronların bu saldırılarına geçit vermeyelim, hastaneler bizim vergilerimizle yapılıyor. Ücretsiz sağlık her işçinin ve ailesinin hakkıdır. Ücretsiz sağlık hakkı bize altın tepsi ile sunulmayacak. Biz işçiler gücümüzün birliğimizden geldiğinin bilincine vardığımız ve bunun için örgütlendiğimiz zaman sağlık hakkımızı söke söke alacağız. Patronların saldırısını geri püskürtmenin tek yolu budur. UİD-DER’in alanlarda haykırdığı gibi;
Ücretsiz Sağlık, Konut, Ulaşım İstiyoruz! Vermeyecekler, Alacağız!
Herkese Tam Kapsamlı, Kaliteli, Kolay Ulaşılabilir Sağlık Hizmeti