
Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonu’nun (Türk-İş) 21. Olağan Genel Kurulu, 8 Aralıkta, Ankara’da başladı. Şehrin 27 kilometre dışında, Türk Metal’e ait Büyük Anadolu Oteli’nde devam eden genel kurulun ilk gününe, burjuva partilerden “konuklar” ve protestolar damgasını vurdu. Hem AKP hükümetinin hem muhalefetin hem de sermaye sınıfının önde gelen temsilcileri genel kurulda yerlerini aldılar. Ancak Türk-İş’e bağlı sendikalara üye olan işçiler konfederasyonlarının genel kuruluna katılamadılar. Otele ulaşımın zorluğu bir kenara, delege olmayanlar genel kurula alınmadılar. Yani işçilerin katılımının önüne geçildi.
Dünyanın 16. büyük ekonomisi konumuna yükselen Türkiye’nin sermaye sınıfı, krizi atlatma ve krize rağmen büyüme gayreti içinde, işçi sınıfına yönelik saldırılarını hızlandırdı. Sermaye sınıfının sözcüsü AKP’nin yürüttüğü saldırılara Türk-İş bürokratları sessiz kalıyorlar. Özellikle Tekel işçilerinin mücadelesine karşı takındığı tutumla işçilerin tepkisini çeken konfederasyon yönetimi, sendikalar kanunu değişikliği tartışmalarında önerdiği baskıcı ve yasakçı taslakla bir kez daha sınıf uzlaşmacı anlayışını ortaya koymuştu.
Mevcut Türk-İş yönetiminin işçi sınıfına dönük saldırılarda takındığı sınıf işbirlikçi tutum genel kurula da yansıdı. İşçilerin çağrılmadığı ve gelenlerin içeri alınmadığı kurulda, söz verilen “konuklar” arasında işçi düşmanı CHP’nin Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu Başkanı Tuğrul Kutadgobilik, MHP Genel Başkan Vekili Oktay Vural, Devlet Bakanı Bekir Bozdağ, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik gibi sermaye temsilcileri vardı. Salonda bulunan delegeler saldırı yasalarını hazırlayan ve hayata geçiren bakanları, konuşmaları sırasında protesto etti. Bunun üzerine bakanlara saygısızlık yapıldığını savunan divan başkanı Bayram Meral, protesto edenlerin ikinci gün genel kurul salonuna alınmamalarını istedi. Meral’e göre işçiler ortalığı karıştırıyordu!Genel kurulda, Sendikal Güç Birliği Platformu bileşenlerinden Petrol-İş Sendikasının Genel Başkanı Mustafa Öztaşkın platform adına mevcut yönetimin karşısında genel başkan adayı oldu. Sendikal Güç Birliği Platformu, Türk-İş’in patronların saldırıları karşısındaki suskunluğunu artık bozması gerektiğini savunuyor. Kıdem tazminatının fona devredilmesi başta olmak üzere, yükselen saldırı dalgasına karşı koyabilmek, sendikal demokrasiyi sağlamak, Türkiye’de toplumsal muhalefetin odağı olmak için yönetimin değişmesini isteyen Sendikal Güç Birliği Platformu, 10 sendikadan oluşuyor.
Türk-İş genel kurulu Pazar günü yapılacak seçimle sona erecek. Bu genel kurul, sınıf mücadelesinin önünü açacak mücadeleci öncü işçilere ve sınıf örgütlülüklerine duyulan yakıcı ihtiyacı bir kez daha açığa çıkarmıştır. İşçi sınıfının mücadelesinin önüne büyük bir engel olarak dikilen sendika bürokrasisi ve onun sınıf uzlaşmacı sendikacılık anlayışını sendikalardan atmak için, militan sınıf sendikacılığı anlayışıyla mücadeleyi büyütmek gerekiyor.