Merhaba arkadaşlar, ben UİD-DER’de örgütlü bir işçiyim. Sizlere sendikalaşma mücadelesi sonrasında elde ettiğimiz haklardan söz etmek istiyorum. Türkiye’nin dev telekomünikasyon kuruluşlarından biri olan Türk Telekom’un taşeronu AssisTT A.Ş.’de çalışıyordum. Ta ki 2009’da işten çıkartılana kadar… 2007 yılında başladığımız sendikalaşma mücadelemize durdurak dinlemeden devam ettik. 2009 yılında Haber-İş’e üye olduğumuz anlaşıldı ve iş akdimiz TAZMİNATLI OLARAK feshedildi.
İşten atıldık ama ne sendikalaşma mücadelemiz, ne de hukuki mücadelemiz son bulmuştu. 30 gün geçmeden tarafımıza tebliğ edilen iş akdinin feshi akabinde, iş mahkemesine işe iade ve İŞKUR’a işsizlik ödeneği başvurumuzu yaptık. Patronlardan gizli yürüttüğümüz çalışmalarla birlikte sendikalaşan işçi arkadaşlarımızın sayısı gün be gün artmaktaydı. Tabii bu arada sendika avukatının da araştırmaları sonucunda 2007’deki büyük Telekom grevinde işverenin, sendikalı işçi sayısını az göstermek için birçoğumuzu haberimiz ve yazılı onayımız olmadan Türk Telekom çalışanı olarak gösterdiği ortaya çıktı. Bunun üzerine, Ankara başta olmak üzere tüm sendika üyesi arkadaşlarımızdan vekâletnameleri topladık ve Haber-İş sendikası avukatı aracılığıyla “AssisTT çalışanları asıl işi yapmaktadırlar ve asli Türk Telekom çalışanı sayılarak, Türk Telekom’un toplu iş sözleşmesine tabi olmalıdırlar” talebiyle dava açtık. Böylece toplu davamız başlamış oldu.
Bunlar olurken, işe iade davamız üçüncü celsede sona erdi. Davayı kazandık ve işverenin 12 brüt + 4 net maaş cezaya çarptırılması morallerimizi ve inancımızı güçlendirdi. İşveren hiçbirimizi işe almadı ama bu tazminatı hesaplarımıza yatırdı. Bunun yanı sıra, 2011 Eylülünde Türk Telekom’a açtığımız dava görüldü ve bu davayı da kazandık. Bunun neticesinde, o dönem dava açmış ve çalışmakta olan tüm arkadaşlar Haber-İş sendikası üyesi vasfıyla toplu iş sözleşmesinden yararlanma hakkı elde ettiler. Türk Telekom işçisi olarak maaş almaya başladılar. İşten atılan bizler ise, çalışmış olduğumuz döneme mahsuben 5 bin ila 8 bin lira arasında değişen miktarlarda maaş farklarımızı aldık.
Yani Türk Telekom’dan atıldığımız an itibariyle, arkamızı dönüp gitmeyerek hem tazminatlarımızı, hem işsizlik ödeneğimizi, hem sendikalaşmaktan dolayı işten çıkartıldığımız ispatlandığı için 12 brüt + 4 net maaş hakkımızı, hem de daha sonradan Asli Türk Telekom işçisi sayıldığımız için maaş farklarımızı almış olduk. Eğer ben UİD-DER’le tanışmış ve haklarını bilen bir işçi olmasaydım, örgütsüz bir işçi olmuş olsaydım, ne bu haklarımın varlığından haberdar olurdum ne de bu hakları elde edebilirdim. Örgütlü mücadele ve bilinçlenme çok önemlidir, hayatımızı doğrudan etkilemektedir.