Patronlar sınıfı biz işçilerin elindeki kazanımları birer birer almak istiyor. Sıra kıdem tazminatına geldi. “Ulusal İstihdam Stratejisi” adı altında birçok hakkımızla birlikte kıdem tazminatı da elimizden alınmak isteniyor. Biz de UİD-DER’li işçiler olarak, AKP öncülüğünde gerçekleşen bu saldırılara tepkimizi göstermek amacıyla bir imza kampanyası başlattık. “Kıdem Tazminatının Gaspına Hayır” kampanyası çerçevesinde bir işçi kenti olan Gebze’de stant açtık. Çok olumlu tepkilerle karşılaştık. Bu tepkilerin bir kısmını sizinle paylaşmak istiyoruz.
Standımızı Pazar günü öğle saatlerinde açtık. Bu nedenle çok sayıda işçi ile sohbet etme şansımız oldu. Gebze bir işçi kenti olduğu için birçoklarının konu hakkında bilgisi vardı. Ama yeterince değil. Kampanyamıza katılan bir grup genç, konu hakkında bizden bilgi alıp imza attıktan sonra, standımızdan uzaklaştılar ve bir süre sonra yanlarında başka arkadaşlarıyla geri döndüler. Arkadaşlarına da kıdem tazminatının başına gelecekleri anlatmamızı istediler ve onların da imza atmasını sağladılar.
İmza atan işçiler tepkilerini yüksek sesle dile getiriyordu. “Kıdem tazminatı bizim hakkımızdır. El koymalarına izin mi verelim? Tabii ki imza atmalıyız” diyorlardı. Öğrenciler ise gelip kıdem tazminatının ne demek olduğunu sordular. Bizler de “işçiler emekli olduğunda veya işten atıldığında tazminat olarak belli bir para alırlar. O paralarla da ya borçlar kapanır ya da yeni bir iş buluncaya kadar geçinilir. Bazen mümkünse ev, araba alınır. İşte, patronlar o paralara el koymak istiyorlar. Bizler de buna karşı bir mücadele örgütlemeye çalışıyoruz. İmza kampanyamız da bunun bir parçası” diye anlattık. Kıdem tazminatının önemini kavrayınca bu saldırıya çok sinirlendiler ve patronlarla hükümete küfrederek kampanyamıza destek verdiler.
Çeşitli sendikalardan işçilerle de sohbet etme şansımız oldu ve onlardan çok düşündürücü tepkiler aldık. Kampanyamıza destek veren birçok sendikalı işçi, kıdem tazminatının gasp edileceğinden haberdar olmadıklarını söylediler. Bağlı oldukları sendikaların kendilerine bu konuda bilgi vermediğini, televizyonda duydukları dışında hiçbir şey bilmediklerini söylediler. Konuya dair hazırladığımız bildirilerden aldılar. Ertesi gün sendika temsilcilerine bunu soracaklarını ve eğitim isteyeceklerini söylediler. Sendikalar işçileri bilgilendirmekle kalmayıp bu saldırıya karşı eylemler örgütlemeliyken ne yazık ki hiçbir şey yapmıyorlar. “Mücadeleci” geçinen sendikalara bağlı işçiler bile işçi sınıfına yapılan saldırının boyutlarını UİD-DER’den öğreniyorlar.
Kampanyamızın ilk gününde yaşadıklarımız, aldığımız yoğun destek, karşılaştığımız ilgi, işçilerin bu saldırı paketine karşı ne kadar çok tepkili olduklarını kanıtlıyor. İşçilerin bu tepkisini örgütlemesi gereken sendikalar ise, kıdem tazminatının gasp edilmesine karşı sessiz kalıyor. Bizler kampanyamıza devam edecek ve ulaşabildiğimiz kadar çok işçiye ve işçi ailesine ulaşmaya çalışacağız. Sizler de kampanyamıza destek verin, sesimizi herkese duyuralım!