
Dostlar, ülkemizde açlık, sefalet, yoksulluk her geçen gün artıyor. 4 kişilik bir ailenin açlık sınırı 992 lira. Bu açlık sınırı, sadece mutfak masrafının tutarıdır. Yani, sağlıklı ve yeterli beslenebilmek için yapılması gereken harcamadır. Bunun içine giyimi ve her ay ödemek zorunda olduğumuz ev kiramızı, elektrik, su, doğalgaz faturalarımızı ekleyince koşullar ciddi anlamda zorlaşıyor.
Çocuklarımızın eğitim masrafı, ulaşım ve kaçınılmaz olan sağlık gibi ihtiyaçlarımız da eklenince her geçen gün daha bir çıkmaza çekiliyoruz. Bu giderlerimizi karşılamak için aylık gelirimizin en az yoksulluk sınırı ücreti düzeyinde olması gerekiyor: yani 3 bin 136 lira. Ülkemizde, bırakın yoksulluk sınırında ücret almayı, açlık sınırı olan 992 lirayı bile alamıyoruz. Açlık sınırının 992 lira olduğu ülkemizde, asgari ücret sadece 659 liradır. Bu parayla bırakın aylık zorunlu giderleri karşılamayı, 4 kişilik bir ailenin mutfak masrafı bile karşılanamıyor. Her fırsatta elektriğe, yakıta, eğitime, ulaşıma, gıdaya vb. yapılan zamlar fazlasıyla belimizi büküyor. Bu da yetmezmiş gibi vergilerin arttırılmasıyla bizi sadece karın tokluğuna çalışmaya mahkûm ediyorlar.
Asgari ücrete yapılan zam ise sadece yüzde 3’tür. Peki, neden bizim giderlerimize yüzde 10’un üzerinde zam yapılırken asgari ücrete yüzde 3 gibi komik bir zam yapılıyor? Bizleri daha fazla yoksulluğa, açlığa iten bu düzeni değiştirme zamanı geldi de geçiyor. Artık bu düzene dur deme zamanı geldi dostlar, birleşerek örgütlü bir şekilde haklarımıza sahip çıkalım.
Hak Verilmez Alınır, Zafer Mücadeleyle Kazanılır!