Patronlar boş durmuyor ve sürekli saldırı paketleriyle karşımıza çıkıyorlar. Taşeronlaştırma, emeklilik yaşının yükseltilmesi, prim gün sayısının 5 binden 7200’e çıkması derken şimdi de kıdem tazminatının gaspı, kölelik bürolarının ve esnek çalışmanın yasallaşması gibi uygulamalarla karşımıza çıkıyor.
Tüm bu uygulamalara karşı UİD-DER’in başlatmış olduğu imza kampanyası çok önemli. Çünkü biz UİD-DER üyeleri ev ev dolaşarak bu saldırı paketinin içeriğini insanlara anlatıyoruz. Bu ev ziyaretlerinde şunu bir kez daha görmüş oldum ki, mücadeleci işçilere çok iş düşüyor. Çünkü işçi mahallelerinde ne yazık ki işçilerin birçoğu bu saldırı paketinin içeriğini tam anlamıyla bilmiyor, bilenler de ne yapacağını bilmiyor.
Patronların saldırıları karşısında, UİD-DER gibi mücadele örgütleri ve sendikaların önemi bir kez daha ortaya çıkmaktadır. Çünkü örgütsüz yığınların tek tek bireyler olarak tepki vermeleri de imkânsızdır. Örgütlü bir saldırıya ancak örgütlü bir güç karşı çıkabilir.
Dolaştığımız birçok evde ne yazık ki aileler durumdan bihaber. Çünkü televizyonlar bu haberleri vermiyor ya da çarpıtarak veriyor. Kıdem tazminatlarının 10 yıllık bir fona devri, esnek çalışma ve kölelik bürolarının açılması tüm işçileri çok ilgilendirse de onlar bundan habersiz yaşıyor. Çünkü patronların televizyonları kafa karıştırıyor, sanki iyi bir şeymiş gibi anlatıyor.
Bir hatırlayalım, emeklilik yaşı yükselirken ne deniyordu? Yok efendim erken yaşta emekli olup iki iş yapanlar yüzünden gençler iş bulamıyor, bu yasa herkesi etkilemiyor, falan filan. Ve şimdi geldiğimiz noktada emeklilik imkânsız hale geldi. Burada bir noktayı da hatırlatmak istiyorum, eğer ki o dönem sendikalar ve kitle örgütleri olaya sessiz kalsaydı emeklilik pirim gün sayısı 9 bin olacaktı.
Diğer bir şey ise işsizlik fonu sürekli bir yağmayla baş başadır ve işçiler hariç herkese açık bir fon haline dönüşmüştür. Daha önceden kurulan konut fonu için de işçilerden kesilen milyarlarca para kuş olmuş ve geriye kalan komik bedeller hak sahiplerine ödenmiştir.
Çalışma saatlerini sabah 6’ya çekmeye çalışan, emekliliği tarihe gömen, sendikal haklarımıza saldıran, bizleri asgari ücrete ve yüzde üçlük asgari ücret zammına mahkûm eden zihniyete karşı yürütmüş olduğu mücadeleden dolayı UİD-DER’le gurur duyuyorum. Bu mücadele tüm işçilerin mücadelesidir, tüm samimi işçi kardeşlerimizi bu haksızlıklar karşısında mücadele etmek için UİD-DER’e davet ediyorum.