Patronlar ve AKP hükümetinin çıkartmak istediği “ulusal istihdam stratejisi” paketine karşı UİD-DER olarak bir imza kampanyası başlattık. Kıdem tazminatımızın fona devredilmesini istemiyoruz. Bu hakkımızın elimizden alınmasına karşı olan işçiler olarak, elimizde imza kampanyasının föyleri ve bildirileri ile işçi mahallelerinde kapı kapı dolaşıp işçileri duyarlı olmaya davet ediyoruz. Başlatmış olduğumuz kampanyaya güç vermeleri için imza istiyoruz.

Bu kapsamda Aydınlı mahallesinde dolaşıp imza toplarken tanımadığımız bir evin kapısını çaldık. Karşımıza çıkan, Van’da yaşanan ikinci depremden sonra evi yıkılan ve İstanbul’a göç etmek zorunda kalan bir aileydi. Yedi nüfuslu işçi ailesi Van’da evi yıkılınca İstanbul’a gelmiş. Biraz sohbet ederek imza kampanyamızı anlattık. İmza atan işçi ailesine akşam derneğimizde işçi tiyatrosu çalışması olduğunu söyledik. Onları da davet ederek evden ayrıldık. Akşam tiyatro çalışmamız başladığında baba ve iki kızı birlikte geldi. Çay ikram ederek sohbet etmeye başladık. Vanlı işçi, depremden sonrasını adeta sesi titreyerek anlattı. Elinden ameliyat geçirdiği için şu anda çalışmayan işçi arkadaşımız, “yardım için devlete başvurdum ama yardım etmediler” dedi. “Ben kaçtım kurtuldum, geride kalanlar ne yapıyor acaba” diyen işçinin sözleri vahim tabloyu gözümün önünde canlandırmaya yetti de artı bile. Van’a hiçbir yardımın yapılmadığını anlatan işçi arkadaşımız, iki ay geçmiş olmasına rağmen artçı sarsıntıların hâlen devam ettiğini söylüyordu.

Van’da yaşanan depremde depremzede işçilere yardım etmeyen AKP hükümeti, kıdem tazminatını güya “her işçi alabilsin” diyerek fona devretmeye çalışıyor. Bu koca bir yalandan ibarettir. Düpedüz ikiyüzlülüktür. Aç ve açıkta olan işçilere yardım etmeyen hükümetin biz işçileri düşünmesini beklemiyoruz. Patronların temsilcisi olan AKP hükümetine kanmayalım. İşçileri düşünüyorlarsa önce Van’daki işçilerin sorunlarını çözsünler. UİD-DER’in başlatmış olduğu imza kampanyasına destek vererek patronlara örgütlü gücümüzü gösterelim.