Uluslararası İşçi Dayanışması Derneği sitesinde yayınlanmıştır (https://uidder.org)


Elektrik Faturasına Yakından Göz Attınız mı?

Sefaköy’den bir sağlık işçisi

28.12.2011

Patronların biz işçilerin cebinden çekip aldıkları bir dünya vergi var. Dolaylı vergi adı altında bizlere sorulmadan mal ve hizmetlerden alınan vergileri; Katma Değer Vergisi (KDV), Damga Vergisi, Özel Tüketim Vergisi (ÖTV), Gümrük Vergisi, Şans Oyunları Vergisi, Banka ve Sigorta Muameleleri Vergisi, Özel İletişim Vergisi (ÖİV), Harçlar, Belediye Vergileri gibi isimler altında öderiz. Ücretlerimizin açlık sınırının altında olması yetmiyormuş gibi, bu vergi kesintileriyle iyice kuşa çevriliyor. Aylık gelirlerimizle aylık giderlerimizi hiçbir zaman karşılayamıyoruz. Ev kirası, faturalar, mutfak giderleri, temizlik giderleri, çocukların okul giderleri, ulaşım, sağlık gibi zorunlu harcamalar çıkarıldığında geriye hiçbir şey kalmaz. Hatta borçlanıp, eksiye geçeriz.

Fatura giderleri en önemli harcamalarımızdan birini oluşturur. Elektrik, su, doğalgaz, telefon faturaları biz işçilerin kâbusu gibidir. Her ay merakla fatura gününü bekler, bütçemizi ona göre hesaplarız. Hayatımızda bu kadar yeri olan bu faturalara, örneğin elektrik faturasına gelin yakından bir göz atalım.

Elektrik faturaları, kullanım bedeli dışında 6 kalemden oluşan fon ve vergileri içeriyor. Bunlar, perakende satış hizmet bedeli, enerji nakil bedeli, TRT payı, belediye tüketim vergisi, enerji fonu ve sayaç okuma bedelidir. Buna ek olarak kaçak kullanım bedeli kesintisi yapılıyor. Kaçak kullanım bedeli 2003’ten beri gelen vergilerle birlikte %15 oranında faturalara yansıtılıyor. TRT payı %2, enerji fonu %1, sayaç okuma bedeliyse tutarına göre faturaya yansıtılıyor. Kaçak kullanım bedeli, sayaç okuma bedeli ve TRT payı, 2011’in Nisan ayından itibaren açık ibare olarak ayrı ayrı faturalarda gösteriliyordu. Ancak tüketicilerin bunu fark etmesi ve buna karşı tepkilerini Tüketiciler Birliği yoluyla ortaya koyması üzerine, Enerji Piyasaları Düzenleme Kurulu (EPDK) “şeffaf” dönemi sona erdiriyor. Bu kesintiler bundan böyle faturalarda belirtilmeyecek, enerji bedeli adı altında birleştirilerek gizlenmiş olacak. Böylece her ay görünürde 6 kalem yerine 3 kalem “girecek” faturaya. Enerji bedeli, nakil bedeli, vergi ve fonlar.

Yapılan kesintilerin bize “yol, su, elektrik” olarak döndüğünü söylerler hep. 2010 yılında TRT’nin elektrik faturalarından elde ettiği gelir 547 milyon lira! Bu sene 600 milyonu bulacağı tahmin ediliyor. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı bütçesinden daha fazla! Peki, TRT bizden kesintilerle elde ettiği geliri nerelerde kullanıyor? Biz işçileri ilgilendiren kaç tane haber yayınlıyor? Ya Enerji Fonu’na aktarılan kesintiler? Yine en çok kaçak elektrik kullanılan yerler patronların işletmeleri ve kamu kurumlarıdır. Doğu ve Güneydoğu’daki halkın kaçak elektrik kullandığını söyleyerek sahtekârlık yapıyorlar; bir yandan kazık atıp öte yandan ırkçılık saçıyorlar. Sayaç okuma bedeli adı altında kesinti yapılmasına ne demeli? Bu haksızlıklar karşısındaki sessizliğimizi bozmalıyız! Taleplerimizi daha da gür haykırmalıyız: Vergiler patronlardan kesilsin! Oluşturulan fonlar işçilerin denetimine açılsın!


Kaynak URL: https://uidder.org/elektrik_faturasina_yakindan_goz_attiniz_mi.htm