Asgari ücret belirlendi. Ne var ki bu yıl da her yıl olduğu gibi patronlar, devlet ve sendika bürokratları düşük bir zammın altına imza attılar. 2012 yılı için yeni asgari ücret (asgari geçim indirimiyle beraber) 16 yaşından büyük işçiler için ilk altı ay 701 lira, ikinci altı ay ise 738 lira olarak belirlendi. Açlık sınırının 1000 lira, yoksulluk sınırının ise 3100 lira olduğu açıklanırken ve bir ailenin asgari yaşam maliyeti 236 lira daha artarken asgari ücrete sadece ve sadece 42 lira zam yapıldı.
Asgari ücret zammı, Asgari Ücret Tespit Komisyonu tarafından belirleniyor. Bu yıl komisyon içinde Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu Yönetim Kurulu Üyesi Ali Nafiz Konuk, Türk-İş Genel Eğitim Sekreteri Ramazan Ağar ve ilgili bakanlar bulunuyordu. Çalışma Bakanı Faruk Çelik toplantı sonrasında, işverenlerin daha düşük zam istemelerine rağmen uzlaştırma çabaları sonucunda zoraki de olsa bu yüksek(!) oranı kabul ettiklerini belirtti. Meğer devlet büyüklerimiz ne kadar yüce gönüllü imişler!
Türk-İş adına konuşan Ağar ise, bu artışı mücadele ederek kazandıklarını söyledi. Ağar, “Türk-İş muhalefet şerhi koymasaydı bu artış olmazdı” diyerek sendika olarak çok “uğraştıklarını” söylüyor. Ayrıca bu yüksek rakamı verdikleri için devlet büyüklerimize minnettar olmamız gerektiğini vurguluyor. Aslında böylece sendika olarak görevlerini yerine getirmediklerini ve işçileri ilgilendiren hayati sorunlarda nasıl da pasif ve uzlaşmacı bir tutum sergilediklerini ortaya koyuyor.
Asgari ücret, ülke düzeyindeki ücret ortalamasını belirlediği için, tüm çalışanları ilgilendirir. Patronlar ya da hükümet tarafından daha yüksek ücret beklemek saflık olur. Yaşam koşullarımızı, ancak örgütlü bir şekilde mücadele ederek değiştirebiliriz.