
İşçi Dayanışması’nda çıkan “İşyeri Hekimliği ve Haklarımız” yazısı üzerine UİD-DER’li işçi arkadaşlarla sohbet ettik. Bu sohbetten sonra, beş ay önce olmuş ama nedenini sohbetten sonra öğrendiğim bir olay aklıma geldi. Sohbet esnasında işçi arkadaşlardan biri “işyeri hekimi bölümleri dolaşarak iş güvenliği önlemlerinin alınmasıyla da yükümlüdür” dedi. Benim aklıma bizim fabrikada beş ay önce kovulan doktor geldi. Doktorun kovulma nedenini İşçi Dayanışması bülteni ve UİD-DER’li bilinçli işçiler sayesinde anladım.
Çalıştığım fabrikaya alınan doktorun, dört hafta çalıştıktan sonra işine son verildi. Bu dört hafta içinde iki defa bölümleri dolaşıp, özellikle işçilerin sağlıksız şartlarda çalıştığı zımpara, kimyasal ve lazer bölümleri için iş güvenliği önlemlerinin alınması konusunda müdürleri uyarmıştı. İşyerinde rahatsızlanan işçilere gerekirse rapor, gerekirse hastanede daha detaylı muayene için sevk veriyordu. Hastalanan işçi arkadaşların reçetelerini kendisi fabrika idaresine vererek ilaçların alınıp işçilere verilmesini sağlıyordu. Kullanılan maskeler ve eldivenler yeterince koruyucu olmadıkları için değiştirilmesini ve daha iyi koruyabilecek iş kıyafetlerinin getirilmesini sağlamıştı. Lazer bölümünde, işçilerin gözlerinin lazer ışınından korunması için verilen sözde lazer gözlüklerini görür görmez, “bunlar lazer gözlüğü değil ki! İnşaatta işçilerin gözüne toz kaçmaması için kullanılan inşaat gözlüğü” demişti. Gözlüklerin değiştirilmesi için bir yazı yazarak idareye verdi. En son havalandırmaların yeterince çekmeyen fanlarının temizlenmesini istedi. Daha temizletemeden işine son verildi.
O gün nedenini hiç sorgulamamış, merak etmemiş, düşünmemiştim. Ama İşçi Dayanışması bülteninde okuduğum yazı ve UİD-DER’li işçi arkadaşlarla yapmış olduğumuz sohbetten sonra doktorun işine neden son verildiğini anladım. Doktor, bir işyeri hekiminin gerçekte yapması gereken işleri yaptığı ve fabrika yönetimini uyardığı için işten atıldı. Yani doktor, sadece doktorluk yaptığı için işten atıldı. Hemen giden doktorun yerine belli ki, daha baştan dikkatle seçilmiş bir doktor işbaşı yaptı. Yeni gelen doktor işçilere ne kadar hasta olurlarsa olsunlar rapor vermiyor. Sadece ağrı kesici ve antibiyotik gibi ilaçlar veriyor. İşçilerin ağrılarını o anlık hafifleterek çalışmaları için bölümlerine geri gönderiyor. Sağlıksız çalışma koşullarına sesini çıkartmıyor. Gerçekte yapması gereken görevlerini yapmıyor, patronun istediği doğrultuda hareket ediyor. Yeni doktorumuz, doktorluk değil patronun dediklerini yapıyor. Patron, bu sefer tam istediği gibi bir doktoru bulduğu için doktor hâlâ çalışmaya devam ediyor. Patronun isteği işçiler ne kadar hasta olurlarsa olsunlar işlerine devam etmeleri, kendi servetine servet katmalarıdır. Tam bu sebeple eski işyeri hekimini işten çıkarttı ve sadece formalite icabı yeni doktoru haftanın iki günü ikişer saat fabrikaya getirtmektedir. Doktor odasında ise sadece bir stetoskop, küçük bir ecza dolabı, masa ve sandalye bulunuyor. Rahatsızlanan işçiler böyle bir odada muayene edilerek, iş başına geri gönderiliyor.
Her zaman söylediğimiz gibi UİD-DER işçilerin bilinçlenmesi ve hakkını arayabilmesini sağlayan bir işçi örgütüdür. UİD-DER sayesinde haklarımın ne olduğunu öğrendim ve öğrenmeye devam ediyorum.