Patronlar işçi sınıfına saldırmaya devam ediyor. “Ulusal İstihdam Stratejisi” adı altında, kıdem tazminatı hakkımızı da elimizden almaya çalışıyorlar. İşçi sınıfının örgütsüz olduğu bu koşullarda patronlar ve onların hükümeti, saldırılarını arttırıyorlar.
Bizler, UİD-DER'li işçiler olarak kıdem tazminatlarımızın elimizden alınmasına karşı imza kampanyası başlattık. Bulunduğumuz mahallelerde işçi arkadaşlarımıza çıkacak yasayı anlatıp, imza kampanyasına destek olmaya çağırıyoruz. Tuzla temsilciliği olarak yılın son günü, Pendik merkezde stand açarak kampanyamızı buradaki işçi-emekçilere duyurmaya çalıştık ve imza topladık. Daha standımızı kurmaya başladığımız sırada çevremizde meraklı gözler bizleri izliyordu. Henüz masamızı dahi kuramamışken, etrafımıza toplananlar ne yaptığımızı sormaya başladılar. Patronların kıdem tazminatlarımızı elimizden almaya çalıştıklarını, buna karşı imza topladığımızı anlattığımızda, çevremizde bulunanlar hemen imza atmaya başladılar.
Merkezi bir yerde olduğumuzdan birçok sektörden işçiye kampanyamızı duyurmuş olduk. İmza kampanyamız Pendik’te ilgiyle karşılandı. Bir arkadaşımız megafonla, AKP hükümetinin haklarımıza dönük saldırılarını ve kıdem tazminatımızın elimizden alınmak istendiğini anlattı. Etraftan duyanlar, megafonla konuşan arkadaşımızın yanına giderek nereye imza atacaklarını sordular, bildiri istediler. Daha da önemlisi bir grup işçi ve öğrenci bizimle birlikte imza toplayıp, yardımcı olmak istedi, Pendik’te çok tanıdıklarının olduğunu söylediler. Biz bu arkadaşlarımızı da yanımıza alarak, imza toplamaya devam ettik. Onlar da bizim gibi diğer işçilere tazminatlarının kaldırılmaya çalışıldığını anlatarak imza topladılar. Tanıdıklarını çevirip imza atmalarını sağladılar. Birçok işçi AKP’ye öfke kusuyor ve kampanyamıza destek oluyordu. İnsanlar milletvekili maaşlarına yapılan zamma ateş püskürüp, küfrediyorlardı.
Daha önceden başka standlarda karşılaştığımız ve imza aldığımız işçilerden selam vermek için standımıza uğrayanlar oldu. Öğrencisinden emeklisine, tersane işçisinden ev kadınına birçok emekçi kampanyamıza destek oldu. Emekli olanlar veya öğrenciler genelde kıdem tazminatlarının onları ilgilendirmediğini söylüyorlardı. Bizler de inatla bunun hepimizin sorunu olduğunu, emekli olduysak çocuklarımızı, gençleri ilgilendirdiğini, öğrenci isek gelecekte çalışınca birebir karşılaşacağımız sorunlar olduğunu anlattık ve imza atmalarını sağladık. Genç olan işçi arkadaşlarımızın birçoğu daha kıdem tazminatının ne olduğunu bilmiyordu. Onlara da kıdem tazminatının ne olduğunu anlatmaya çalıştık. Kıdem tazminatı ile ilgili yapacağımız etkinliğe davet ettik. Bir işçi “biraz daha durun, gidip komşularımı, ailemi de çağıracağım. Gelip imza atsınlar” dedi.
Biz işçiler örgütsüz olduğumuzda, patronlar sınıfı elimizdeki hakları almak için hemen taarruza başlar. Bu saldırılara karşılık verebilmek için bir araya gelmeli ve haklarımızı korumalıyız. Geleceğimiz için, çocuklarımızın geleceği için bunları yapmak zorundayız. Bizler biliyoruz ki kurtuluş tek başına gelmeyecektir, ya hep birlikte olup kurtulacağız ya da hiçbirimiz kurtulamadan bu düzende boğulup gideceğiz. Güçlerimizi birleştirip patronlar sınıfının saldırılarını engellemek için herkesi UİD-DER çatısı altında birlik olmaya çağırıyorum.
Örgütlüysek Her Şeyiz, Örgütsüzsek Hiçbir Şeyiz!