701 TL, bozdur bozdur harca; kiraya ver, mutfak ihtiyacını al. Elektrik faturası, su faturası, doğalgaz faturası öde, çocukların okul masrafını karşıla, vs. vs. Bir taraftan yiyeceğe, yakacağa, yani her şeye zam gelirken diğer taraftan asgari ücrete ilk dönem %6 oranında zam geldi. Gelen gideni karşılamıyor. Hâlâ açlık sınırının altında çalışıyoruz. Patronlar şaşırıyor işçiler asgari ücretle nasıl geçiniyor diye. Evet, geçiniyoruz ama nasıl? Bir ay boyunca nefes almadan çalışıyoruz. Uzun çalışma saatlerinden sonra eve ölü gibi geliyoruz. Uyuyup sabah tekrar işe gidiyoruz. Tek derdimiz bu ayın açığını kapatmak, bankaya olan borcu vermek, biraz daha fazla para kazanmak. Yaşamak bu işte, sosyal hayat zaten yalan olmuş biz işçilere. Çalışmaktan gözümüzü açamıyoruz. Ayın sonunu hiçbir zaman getiremiyoruz. Biz işçiler böyle her şeye boyun eğersek daha nice ay sonunu getiremeyeceğiz.
Asgari ücreti patronlar belirliyor. Doğal olarak tok açın halinden anlamıyor. Patronlar sınıfı işçi sınıfını asgari ücrete mahkûm etmiş. İstedikleri gibi çalıştırıyorlar. Çünkü egemen olan onlar, biz işçiler değil. Kim egemense onun sözü geçiyor. Örgütlü olursak asgari ücreti işçiler belirler, patronlar değil. Yaşamımızın her alanını bizler belirleriz tek bilek tek yürek olursak. İş dönüp dolanıp işçi sınıfında bitiyor, biz istersek olur güzel yaşam, biz istemesek hayat olur bize zindan.
Örgütlüysek Her Şeyiz, Örgütsüzsek Hiçbir Şey!