
Kampanyamız sırasında Van depreminde yakınlarını ve evini kaybeden, bir umutla İstanbul’a gelen Vanlı işçilerle karşılaştık. Karşılaştıklarımızın çoğu inşaat sektöründe çalışıyordu. Van’da yardımların ellerine ulaşmadığını, kış şartlarında bir başlarına bırakıldıklarını anlattılar. Depremzedelerle dayanışmak için gerçekleştirdiğimiz yardım kampanyasını anlattığımızda UİD-DER’e teşekkür ettiler.
Avusturya’da çalışan bir Türk göçmen işçi, kampanyamıza destek olmak için imza attı. Yaşamayı seçtiği ülkede işçi sınıfının birçok sosyal hakka sahip olduğunu ve bu haklarını korumak için ülkede hayatı durduracak büyüklükte grevler yaptığını anlattı.
Filistinliler de vardı, vapurdan inip standımıza konuk olanlar arasında. Onlar da Filistin’de, İsrail’in her türlü zorbalığına, zulmüne rağmen işçi sendikalarının mücadele ettiğini ifade ettiler. Kampanyamıza imzalarını atarak destek verdikten sonra bir de fotoğraf çektirdiler.
“Kıdem tazminatı hakkımıza sahip çıkmak için imza topluyoruz” sesini duyan bir işçi, askere gitmek için hazırlık yaptığını, işten de bunun için çıkacağını, patronunsa kıdem tazminatını vermek istemediğini kara kara düşünürken karşısına çıktığımızı sevinerek anlattı.
İmza atan bir işçi “AKP’liyim ama yine de imza atacağım” diyerek yasaya tepkisini gösterdi. Muhasebeci olduğunu, yasanın getireceği sıkıntılardan haberdar olduğunu söyleyip imza atan da vardı.
“Bir hakkımızı kaybetmemek için imza topluyoruz, bir imza da siz verin!” diye seslendik emekçi kardeşlerimize. Sigortasız, güvencesiz yıllarca ağır işlerde çalışan işçi kardeşlerimiz standımızı ziyaret etti. Çoğu kampanyamız sayesinde hakları konusunda bilgi sahibi oldular.
Kıdem tazminatı hakkına sahip çıkmak, gasp edilmesine engel olmak için örgütlenmekten ve mücadeleye atılmaktan başka seçeneğimiz olmadığını işçi kardeşlerimize anlattık, anlatmaya devam edeceğiz.