Arkadaşlar, size geçtiğimiz günlerde gazetede gördüğüm bir ilandan bahsetmek istiyorum. Bir döşeme atölyesine işçi arayan firma, ilana “yatacak yerimiz de vardır” diye bir not eklemiş. Hatta bir üstte yer alan mobilyacı-cilacı arayan işyeri de “yatak+yemek” ibaresini ekleyerek, işyerinin ne kadar da “güzel” olduğunu vurgulamış.
Evet, anlaşıldığı üzere bu işyerlerinde genelde gurbetçi, memleketinden, evinden uzak işçiler çalışıyor. Gazete ilanında belirtilen çalışma ve yaşam koşulları bir avantajmış gibi sunuluyor. Patronlar bir taraftan çalışma saatlerini uzatırken diğer taraftan da işyerlerinde yatıp kalkmayı dayatıyorlar. Özellikle göçmen işçiler açısından bu böyle.
1800’lü yılları hatırlatırcasına çalışma saatlerimiz uzatılıyor, yaşam koşullarımız da çağımıza yakışmıyor. Bilim ve uzay çağına girdi insanlık. Kölelikten farkı olmayan koşullarda, izbe bir köşede “yatacak” yer ve “yemek” verilmesi lütufmuş gibi sunuluyorsa bu, patronların insafına terk edildiğimizi gösteriyor. Hayatlarımızı, geleceğimizi patronların insafına terk etmeyelim. Bir araya gelelim, kenetlenelim, kâr düzenini yıkalım