Derneğimizin Sarıgazi temsilciliğinde 15 Ocak Pazar günü “Ulusal İstihdam Stratejisi ve Kıdem Tazminatı Saldırısı” başlığıyla düzenlenen seminerimizi ikinci kez gerçekleştirdik. “Ulusal İstihdam Stratejisi”nin işçi sınıfına neler getireceği, haklarımızdan neler götüreceği konusunun anlatıldığı seminere ben de katıldım. Bu başlıkta en çok dikkatimi çeken konu üzerine düşüncelerimi sizlerle paylaşmak istiyorum.
İşçilerin zararına birçok maddeyi içinde barındıran projenin adı “ULUSAL İSTİHDAM STRATEJİSİ”dir. İstihdam kelimesi işe yerleştirme, iş olanağı açma anlamına gelmekle birlikte işçiler tarafından yaygın olarak kullanılan, bilinen bir kelime değildir. Ama “ulusal” kelimesi tüm kesimler tarafından bilinmektedir ve oldukça sevilen, rağbet gören bir kelimedir. Aslında bu başlık bilinçli bir şekilde seçilmiştir. Böyle bir kelimenin seçilmesi, işçi kardeşlerimizin konuyu tam olarak anlamasının kesmek içindir. “Ulusal” kavramının yanına istihdam kavramı eklenmiş. Böylece bu projenin bütün halkın yararına olacağı yanılgısı yaratılmak istenmiş. Buna göre sanki halk, işsizlik nedir bilmeyecek. Herkes istihdam edilecek.
Sermaye sınıfının ürettiği bu projenin adı ne olursa olsun, yine sermayeye, yani patronlara yarayacağı açıktır. Türkiye ekonomisi dünyada en hızlı büyüyen ikinci ekonomidir. Kişi başına düşen milli gelir kâğıt üzerinde giderek artmaktadır. Ama bu büyüme biz işçiler için ne ifade ediyor? Şüphesiz istihdam değil, zira işsizlik artıyor. Yoksullaşıyoruz, alım gücü geriliyor. Hayatımız her geçen gün daha da zorlaşıyor. Çalışma koşulları ağırlaşıyor, çalışma saatleri uzuyor.
İşçi kardeşlerim: Bu kelime oyunlarına aldanmayalım. Süslü kelimeler uğruna bilinçsizce haklarımızdan vazgeçmeyelim. Bizi yönetenlerden bir şey beklemeyelim. Ürettiğimiz gibi yönettiğimiz günler için mücadele edelim. UİD-DER kıdem tazminatının elimizden alınmasına karşı bir imza kampanyası düzenliyor, buna güç verelim, tepkimizi ortaya koyalım.