Geçmişte büyük bedeller ödenerek kazanılmış haklarımız birer birer elimizden alınıyor. “Ulusal İstihdam Stratejisi” adı altındaki saldırı paketi, esnek çalışma, özel istihdam (kölelik) büroları, deneme süresinin uzatılması ve bölgesel asgari ücret gibi hak gasplarını içeriyor. Bu saldırı paketinin en can alıcı maddesini ise biz işçilerin yıllarca çalışıp alın teri dökerek kazandığı kıdem tazminatının elimizden alınmak istenmesi oluşturuyor.
22 Ocak Pazar günü UİD-DER Aydınlı temsilciliğinde, AKP tarafından patronların çıkarları için hazırlanan “Ulusal İstihdam Stratejisi”ni konu alan semineri ikinci kez düzenledik. Seminerimize farklı sektörlerden onlarca işçi arkadaşımız katıldı.
Bugün hükümetin ve patronların çıkarlarına hizmet eden medya, bu yasayı biz işçilerin çıkarınaymış gibi yansıtıyor. UİD-DER’li işçiler olarak düzenlediğimiz imza kampanyasında, hayata geçirilmek istenen bu “strateji”nin aslında kimlerin çıkarına olduğunu anlatıyoruz. Tüm işçi arkadaşlarımıza bu paketin biz işçilerin zararına olduğunu anlatıyoruz. Kıdem tazminatımızın elimizden alınmaması için kardeşlerimizi mücadele etmeye çağırıyoruz. Düzenlediğimiz etkinliğimizde de, işçilerin haklarına yönelik bu saldırı paketi daha detaylı anlatıldı. Bu saldırılara karşı nasıl mücadele etmek gerektiğini konuştuk. İşçi arkadaşlarımızın ortak sorusu, bu paketin nasıl geri püskürtülebileceği üzerineydi. “Sorun bir imzayla çözülecek mi?” diye soran işçi arkadaşlarımız da vardı. İşçi arkadaşlarımızın, bu saldırının büyüklüğünü anlamaları ve buna karşı mücadelede duyarlı hale gelmeleri bakımından imza kampanyamız elbette ki çok önemli. Memur, mavi yaka, beyaz yaka demeden işçi olduğumuzun farkına varıp, bu “pakete” karşı hep beraber mücadele etmek zorundayız.
Bir imza deyip geçmemeliyiz. Bugün imza, yarın miting, ertesi gün genel grev. Unutmayalım ki, bir olmadan üç olmaz, üç olmadan beş olmaz. Geç olmadan bir yerden başlamak gerek. Bu sayıyı ve örgütlü mücadeleyi büyütmek için UİD-DER’le bilinçlenip UİD-DER’de örgütlenmek zorundayız.