Krizin yükünü sırtlamak istemeyen Avrupa işçi sınıfı, son dönemde eylemlerini artırıyor. Hangi renkten ve hangi dilden olursa olsun işçiler, patronlara karşı artık tek bir dil kullanıyor: Sınıfımızın yükselen onurlu mücadelesinin dilini!

Romanya

Romanya’da hükümete karşı yükselen protestolar ikinci haftasına girdi. Hükümet, işçilerin kazanılmış haklarına dönük saldırılarına, sağlık alanındaki düzenlemelerle devam etmek istedi. Ancak işçiler 12 Ocakta büyük bir protesto gerçekleştirdiler. Tansiyonun yükselmesi üzerine hükümet 13 Ocakta saldırı yasasını geri çekti.
Romanyalı işçi ve emekçiler tasarının geri çekilmesiyle yetinmediler. Hükümetin ve cumhurbaşkanının istifa etmesini talep ettiler. Pazar günü bu talebin dillendirildiği bir gösteri yapıldı. İşçiler başbakanlık sarayına yürümek istediler ancak polis barikatı ile karşılaştılar. Polis, aralarında çocukların ve yaşlıların da olduğu kitleye göz yaşartıcı gaz ve copla saldırdı. Meydana çıkan yolları keserek eylemcilerin bir araya gelmesini engellemeye çalıştı. Bazı protestocular gözaltına alındı. Ancak engellemeler işe yaramadı. Romanyalı işçi ve emekçiler patronların saldırılarını geri püskürtmek için cesaretle mücadele ediyor.  

İtalya

İtalya’da taksi ve kamyon şoförleri hükümetin sosyal haklarda kesinti planına ve benzin fiyatlarını arttırmasına karşılık 23 Ocakta yolları trafiğe kapattılar. Şoförlerin ehliyetlerini yeniden düzenleme yoluna giden hükümet, onların sırtına ek bir maddi külfet bindirmek istiyor. Şoförlerin yaşam standartlarını düşüren ve iş imkânlarını daraltan uygulamaya, Milan’da, Roma’da ve Bolonya’daki trafik kaosu cevap oldu.

Şoförler, grevlerin öncesinde 19 Ocakta Roma’da bir toplantı yaptılar ve kesinti planını onaylamak üzere hükümetle uzlaşma masasına oturan sendika bürokratlarını salondan dışarı attılar. İşçilerin bu tepkisine rağmen, Uritaxi Sendikası Başkanı Loreno Bittarelli, hükümetle yeniden uzlaşma masasına oturacağını söyledi. “Bunu yapmak zorundayız. İşinize geri dönün. Üzülmeyin, yarın kararname yayınlanmış olacak” dedi. İşçiler sendika bürokratlarına “satılıksınız” diyerek cevap verdiler. Türkiye’deki bazı sendika genel kurullarında olduğu gibi, İtalya’da da sendika bürokratlarını işçilerin öfkesinden koruyacak polis salonda hazır bekletiliyordu.
Kamyon şoförleri de Turin, Milan, Roma, Napoli gibi bölgelerde 60 anayolu trafiğe kapattılar. Geçtiğimiz yıl otomotiv tekeli Fiat ve sendika arasında kabul edilen zalim anlaşmayı protesto etmek için otomotiv fabrikasını bloke ederek üretimi durdurdular. Benzin fiyatlarının artırılmasına öfkeli olan şoförler, sigorta primlerinin yüksek ücret üzerinden yatırılmasını da istiyorlar.

Sicilya’da da benzer eylemler yapılıyor. Sicilya Limanı’nı bloke eden işçiler uluslararası deniz taşımacılığını da kesintiye uğrattılar. Şoförler, hükümete ve sendika bürokratlarına karşı meydan okuyorlar. Yaşam standartlarının düşürülmesine, sosyal hakların tırpanlanmasına karşılık mücadeleyi yükseltiyorlar. Örgütlü mücadeleyi yükselten işçiler er ya da geç hem sendika bürokratlarından hem de patronlar sınıfından hesap soracaktır.

Bulgaristan

Bulgaristan’da Maritza Iztok madeninde çalışan madenciler ücret zammı ve çalışma koşullarının düzeltilmesi talebiyle greve çıkmışlardı. 6 gün süren grevin sonucunda Yunanistan, Romanya, Sırbistan, Makedonya ve Türkiye’ye yapılan enerji ihracatı da durduruldu. 21 Ocak Cumartesi günü masaya oturmak zorunda kalan hükümet ile pazarlık yapan işçiler, ortalama 800 avro olan ücretlerine, yaklaşık 150 avro zam aldılar. Maden veriminin artırılması, üretimin modernizasyonu için daha fazla sayıda işçi de alınacak. Maden çalışanları, çalışma koşullarının düzeltilmesi ve maaşlarına zam taleplerini grev sayesinde kazanımla sonuçlandırdılar.

Portekiz

Krizin faturası tüm dünyada işçilere kesiliyor. Ekonomisi kötüye giden ülkeler arasında yer alan Portekiz de IMF, AB ve Avrupa Merkez Bankası’ndan yardım almayı planlıyor. Borcu geri ödemek içinse işçilerin kanları ve canları pahasına kazandıkları haklarına el koymayı planlıyor. Hükümet ve patronların ortak kararlarının altına sendika bürokratları da imza atıyor.

78 milyar avro borca karşılık işçilerden ücret kesintileri uygulanacak, işçilerin işe alımı ve işten çıkarılması kolaylaştırılacak ve tatil ücretleri kesilecek. On binlerce işçi bunu protesto etmek için sokaklara çıktı. Parlamento binasına doğru yürüyüşe geçen kitle, hükümetin ve sendikaların bu tutumunu sloganlarla protesto etti. Portekiz’de de kriz bahanesiyle sömürüyü arttıran patronlar sınıfına karşı, işçi sınıfı birlik olmayı ve mücadele etmeyi seçiyor.